Kırımlı
Cengiz Dağcı’nın Korkunç Yıllar adlı romanından beyazperdeye aktarılan film, II. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında rehin alınan Tatarlı esirlerin yaşadıkları insanlık dramını ve çektikleri acıları konu alıyor. Kırım’da yaşayan Sadık Turan savaş başlayınca diğer Kırım Türkleri gibi askere alınır ve cepheye gider. Savaş esnasında Almanlara esir düşer ve Almanca biliyor olması nedeniyle bulunduğu esir kampında irtibat görevlisi olarak çalışmaya başlar. Kısa süre sonra Almanların, Kırım’ı Ruslardan kurtarıp özgürleştirme vaadiyle Türklerden oluşan birlik kurma planına dahil olarak Alman ordusunda görev almaya başlar. Ancak bunun bir oyun olduğunu fark eden Sadık artık gerçek Kırım kurtuluşu için harekete geçecek ve bu esnada hayatının aşkı Maria ile de tanışacaktır.
Hobbit: Beş Ordunun Savaşı
The Hobbit üçlemesinin son bölümü olan üçüncü filmde, Bilbo Baggins, Thorin Meşekalkan ve Cüceler Bölüğü’nün maceraları sona eriyor. Ejderha Smaug ile karşı karşıya geldikten ve günahkar Hobbit Gollum’dan meşhur güç yüzüğünü aldıktan sonra sağ salim eve ulaşıncaya kadar Bilbo’yu halen daha onlarca yeni serüven bekliyor. Yurtlarına tekrar kavuşan Erebor Cüceleri, Ejderha Smaug’u Göl Kasabası’nın masum yerlileri üzerine saldıkları gerçeğiyle yüzleşmek zorundadırlar. Thorin Meşekalkan ise Arkentaşı’nı ararken önemli değerlerden ödün vermiştir. Thorin’e yardımcı olamayan Bilbo tehlikeli bir seçim yapmanın eşiğine gelir. Bu esnada Lord Sauron planladığı gizli Yalnız Dağ saldırısı için dört Ork bölüğü göndermiştir. Şimdi Cüce, Elf ve İnsanların önünde iki seçenek vardır: Ya birleşip birlikte savaşacaklar ya da hep beraber yok olacaklardır. Beş ordu toplanıp savaşa girmeye hazırlanırken Bilbo hem kendi hayatı hem de arkadaşları nı kurtarmak için savaşmak durumunda kalacaktır.
Sils Maria ve Perde
Sahne sanatçısı olan Maria, kariyerindeki başarıyı olgun bir lezbiyenin genç partner olarak oynadığı rolle yakalamıştır. Yıllar sonra aynı oyunda bu kez ortayaşlı olan aşığı oynayacaktır. Ve oyunda kendi gençliğini gördüğü rol arkadaşı Jo-Ann ile tanışır. Yaşını almış ve olgunlaşmış bir yıldızla, genç ve kibirli bir oyuncunun arasında bir gerginlik oluşur. Maria bir yandan da onun yerine telefon ve mesajlara cevap veren asistanı Valerie’den gün boyu destek almaktadır. Birlikte İsviçre Alplerinde sessiz sakin zaman geçirirlerken, Maria ünlü olmakla mahremiyeti, kariyeriyle özel hayatı arasındaki bağlantıyı ve açmazları sorgulamaya başlar. Öte yandan da ilerleyen yaşının mesleğiyle ilgili sıkıntılarını algılamaya ve onlarla başa çıkmaya çalışır. Ve bir gün, fırtına öncesi bulutu Sils Maria vadiyi sarar.
Yağmur: Kıyamet Çiçeği
Yakın zaman tarihimizin en büyük felaketlerinden biri olarak gösterilen Çernobil faciasından sonra eşini kanserden kaybeden Elena, oğlunun da aynı hastalıktan müzdarip olduğunu öğrenince çareyi tedavi için Türkiye’ye gelmekte bulur. Elena Trabzon’da tedavi süreciyle uğraşırken, bir gün Trabzonspor’da oynama hayaliyle yanıp tutuşan futbolcu Şenol ile tanışır. Şenol sonuna düşünmeden ilk görüşte kadına aşık olur… Öte yandan 1995-1996 futbol liginde şampiyonluğa doğru giden Trabzonspor son, maçta şampiyonluğu kaybedince, amigo Ahmet’in de dünyası başına yıkılır… Bir diğer yanda ise sesi ve kişiliği ile milyonlarca insanın gönlünde taht kuran Kazım Koyuncu vardır. Bir Çernobil mağduru olarak kanserden yaşamını kaybeden Koyuncu yöre halkının sesi gibidir…
The Rewrite
Bir zamanların ünlü ve ödüllü senaristi Keith Michaels, aradan geçen 15 yıl içerisinde hayatının tepetaklak oluşuna tanık olmuştur. Boşanan ve 50’li yaşlarına yaklaşan Keith, uzun yıllardır ses getiren yeni bir senaryo yazamadığı için maddi anlamda da uçuruma gitmektedir. Bu nedenle New York’ta bir üniversitenin senaryo dersleri için eğitmenlik yapması teklifini kabul ederken tereddet yaşamaz. Keith Michaels, bir yandan derslerin sorumluluklarını yerine getirip diğer yandan da yeni bir senaryo yazma girişimlerine odaklanır. Keith’in hayatı öğrencilerinden biri olan, iki çocuk annesi Holly ile tanıştıktan sonra değişmeye başlar.
Exodus: Tanrılar ve Krallar
Musa ve Ramses, Mısır hükümdarı ailede birlikte yetişirler. Aralarında kan bağı olmasa da birbirlerine son derece yakın iki kardeş gibidirler. Ramses sonunda firavun olur ve Musa’yı da en güvendiği danışmanı ve komutanı yapar. Ancak Ramses, küçükken bir nehrin kenarında bulunan Musa’nın İbrani olduğunu öğrendiğinde kardeşini çölde ölüme terk edecektir. Musa ise piramitlerin yapımında köle olarak çalışmaya zorlanan İbranilerin sesi olmuştur. Bir gün rüyasında tanrının kendisiyle konuştuğunu ve İbranileri özgürleştirmek için yola çıkması gerektiğini görür. Böylece 600.000 köle ile birlikte kırk yıl sürecek uzun bir yolculuğa çıkar. Hedefleri ise ‘vaadedilen topraklara’ ulaşmaktır… Ünlü yönetmen Ridley Scott’ın yönetmenliğini yaptığı film, Hz. Musa’nın hayatının önemli dönüm noktalarını konu ediniyor. Tevrat’ın bazı bölümlerinden esinlenerek yazılan hikaye, Musa’nın doğumu ve Mısır kraliyet ailesi tarafından evlat edilişiyle başlıyor
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
İlk kitabını yazmaya çalışan ‘yazar’ Arif, zamanının önemli bir kısmını kitabı üzerine kafa yorarak geçirir. Ona göre hayat başta kadınlar ve ilişkiler olmak üzere pek çok çözümsüz soruyu içermektedir. İlişkiler konusunda bir türlü dikişi tutturamayan Arif her daim kafasını kurcalayan bu soruların peşindedir. Fakat beklemediği bir anda Müzeyyen’in ortaya çıkmasıyla, o güne dek bildiği ya da öğrenmeye çalıştığı her şey bir anda tersyüz olur. Zira Müzeyyen’in cazibesine kapılmamak elinde değildir ve kendini bu ilişkinin akışına bırakır.
Özgürlük Dansı
Aktivist Jimmy Gralton, yaşadığı kasabada açtığı halk salonuyla ifade özgürlüğünün imkansız olduğu bir dönemde, çevre halkın bir araya gelip çeşitli konular üzerinde tartışabileceği, öğrenebileceği, kendilerini ifade edebileceği bir ortam yaratmış olur. Giderek popülerliği artan bu mekan, başta Katolik Kilisesi olmak üzere bazı çevrelerin tepki ve sansürüyle karşılaşır. Jimmy Gralton bu nedenle hayatının on yılını Amerika’da sürgünde geçirir ve 1932 yılında evine geri döndüğünde farklı bir irlanda’yla karşılaşır. Amacı ailesinin çiftliğinin bakımını sürdürmek ve annesine yardımcı olmaktır. Ancak on yıl önce yarıda bırakmış olduğu hikaye devam edecektir. Her ne kadar kilise ve toprak sahipleri gibi eski düşmanlarıyla yeniden karşı karşıya gelmeyi istemese de şartlar bu yüzleşmeyi zorunlu kılar. Gralton, ‘salon’u yeniden açar ve ünü tekrar büyük bir hızla yayılmaya başlar. Ne var ki Jimmy ve yenilikçi fikirlerinin günbegün artan etkisinden rahatsız olacak önemli bir kesim vardır…
Safari Macerası
Namibia kıyılarındaki aslanlar, Okavango deltasında yaşayan filler, Kansaka’daki 15 milyonluk yarasa sürüsü, Tanzanya ağaçlarında asılı duran aslanlar ve dünyanın en büyük hayvan göçü! Gezegenin en heyecan verici canlı habitatlarından biri olan Afrika’nın Namibia bölgesinde çekimleri gerçekleşen belgesel, bu doğal güzelliğin ve içerisinde yaşayan onlarca vahşi canlının büyüleyici görüntülerini 3D formatında ileyiciyle buluşturuyor.
Hayatımın Şansı
Samba, daha iyi bir gelecek umuduyla Fransa’ya göç etmiş, alt sınıfa mensup bir göçmendir. Sürekli geçici işlere girip çıkar ama dikiş tutturamadığı için göçmenlik bürosu onu her an sınır dışı etmeye meyillidir. Alice ise hayatının zor bir evresinden geçmekte olan orta yaşlarda bir kadındır. Psikolojik sıkıntılarından dolayı bir süre işten uzaklaştıktan sonra, geri dönme rehabilitasyonu olarak göçmenlik bürosunda zorunlu bir görev alır. Yaşamın farklı katmanlarından gelen Alice ve Samba’nın yolları, romantizm ve komedi ile örülü bu öyküde kesişecektir…
Karda Bir Beyaz Kuş
Kat Connor, annesinin beklenmedik ve esrarengiz bir şekilde, ardında hiçbir iz bırakmadan kaybolmasıyla hayatı değişin genç bir kadın. Son derece alımlı bir kadın olan Eve, o güne dek çeşitli zorluklara rağmen ailesinin yanında olmaya devam etmiştir. Ancak haber vermeden ortadan kayboluşu Kat’in yeni bir deneyime adım atmasına neden olur. Bir türlü yıldızının barışmadığı annesinin ortadan kaybolması Kat’i başlarda büyük bir rahatlığa iter. Artık istediğini yapabildiği bir düzene kavuşmuştur. Ne var ki bu vedanın ardında yatan nedenleri ve sonuçları tek başına keşfetmek zorunda kalacaktır.
Kuzu
Doğu Anadolu’da bir köyde yaşayan 27 yaşındaki Medine, beş yaşındaki oğlu Mert’in sünneti şerefine vereceği yemek için kuzu kesmek zorundadır. Ne var ki gerekli olan parayı bir türlü denkleştiremez. Bütün aile bir olup çalışması gerektiğini söyleyen Medine’nin bu halleri kocası İsmail’i endişelendirmektedir. Mert’in ablası Vicdan ise tüm ilginin Mert’e geçmiş olmasından dolayı kıskançlık nöbetleri geçirirken, Mert’i eğer kuzu bulamazlarsa kendini kurban edeceklerine inandırır. Öte yandan İsmail mezbahada bir iş bulur ve parayı denkleştirme umudu doğar. Ancak İsmail’in arkadaşları tarafından baştan çıkarılması işleri zorlaştırır. İsmail’in güçsüzlüğü, Medine’nin ısrarları ve Mert’in hayalleri aynı şeyi işaret etmektedir, ancak sonunda Medine’nin hiç de tahmin etmedikleri bir yerden yardım istemesi gerekecektir.
Vay Başıma Gelenler! 2 Buçuk
Hayatını karın tokluğuna rol aldığı erotik filmlerle geçindiren Kerim’in en yakın arkadaşı Basit dışında pek kimsesi yoktur. Çaresizlikle sürüp giden hayatları, Kerim’in varlığından bile haberdar olmadığı babasının ortaya çıkmasıyla kökünden değişir. Zira ölüm döşeğinde olan babası, ölmeden önce oğlunu görmeyi istemiştir. Kerim’in bilmediğiyse bir hayli varlıklı bir adamın oğlu olduğu ve büyük bir mirasın varislerinden biri olacağı gerçeğidir. Kerim en yakın dostu Basit’i de alarak babasının yaşadığı lüks malikanenin yolunu tutar ve burada üvey annesi Peri ile üvey kardeşleri Rüya ve Arif ile tanışır. Her biri birbirinden ilginç özelliklere sahip, herkesin birbirinden nefret ettiği yeni ailesi Kerim’in gelişiyle birlikte büyük şaşkınlık yaşar; diğer yandan Kerim de en az onlar kadar şaşkındır. Kerim’i şoke eden bir diğer gerçek ise babasının gizli bir tarikatin lideri olduğudur. Kerim hem babası ve sahip olduğu sırlarla mücadele edip hem de yeni ailesiyle geçinmeye çalışırken kendini komik bir maceranın içinde bulacaktır.
Bire Bir
Güney Kore’nin dünya çapındaki sinemacılarından Kim Ki-duk, sinemasında önemli bir yeri olan intikam temasına ‘Bire Bir’ ile birlikte bir kez daha dokunuyor. Liseli genç bir kız kaçırılır, tecavüze uğrar ve vahşice katledilir. Kız, yedi kişilik bir ekip tarafından öldürülmüştür. Eğitimli bir askeri tim ortaya çıkar ve bu yedi katilden birini ele geçirir. Katile zorlu işkence seanslarının ardından, yaptıklarını itiraf ettiği bir not yazdırılır ve ardından serbest bırakılır. Tim, bu suça karışan her sorumlunun peşine düşmüştür. Katil birdenbire kendini korku dolu bir maceranın içerisinde bulmuş, bir sonraki kurbanı takip etmek için yola koyulmuştur.
Rimolar ve Zimolar: Kasabada Barış
Aralarındaki küçük çölle birbirlerinden ayrılan Rimo ve Zimo, burada yaşayanların uzun yıllardır birbirlerinden uzak durduğu iki farklı kasabadır. Her iki kasabada da yaşayanlar da birbirlerine karşı nefret ve korku hisleriyle birbirlerinden uzak durmayı seçmiştir. Ta ki Rimo’da yaşayan iki sevmli kahraman olan Minnik ve Bızdık’ın yolu çöle düşünceye dek bu ilişki bu şekilde devam eder. Bızdık ve Minnik çölde, pikniğe çıkmış olan Zimolu bir aileyle kesişir ve iki grubun da başına gelenler kasabalarını değiştirecek bir macerayı ortaya çıkarır.