Kablosuz internet bağlantınızın yavaş olmasının 12 sebebi
By Admin on 25 Mart 2015
Hemen hemen herkesin hemfikir olduğu bir nokta var: Dünyada başımıza gelebilecek en kötü şey kablosuz bağlantımızın olmaması. Ama bazıları için durum farklı. Onlar için hiç bağlantı olmaması yavaş bir bağlantıdan çok daha iyi.
İnternet servisi sağlayan kuruluşların en sık aldığı şikayetlerden birisi ‘yavaş internet bağlantısı.’ Fakat elimizdeki bağlantıdan tam anlamıyla verim almayı öğrenebilirsek, böyle bir şikayette bulunmamıza da gerek kalmayacak.
Ekibi ile birlikte dünyanın ilk büyük Wi-Fi ağını inşaa eden Dr. Alex’e göre, halihazırda elimizin altında bulunan internet bağlantısının yalnızca %50’sinden yararlanıyoruz. Bu durumun bazı nedenleri, ve tabii ki çözümleri mevcut! Eğer siz de ‘yavaş’ bağlantı mağdurlarındansanız, galerimizde sıraladığımız maddelere bir göz atın ve bağlantınızı güçlendirmek için elinizdeki imkanları kullanın.
1. Güçlü wi-fi sinyalinin en büyük düşmanı ağ üzerindeki trafik. Kablosuz ağa bağlandığınızda, aslında radyo dalgalarını kullanıyorsunuz. Tıpkı radyo istasyonlarında olduğu gibi, yayın araçlarınında da bir limiti var. Örneğin oturduğunuz binada, ya da sokakta, kaç tane kablosuz ağ olduğu büyük önem taşıyor. Mühendis Steve Biddle’nin yazdığına göre “eğer yüzlerce kablosuz ağın birarada bulunduğu bir çevrede yaşıyorsanız, wi-fi için dünyanın en kötü yerinde yaşıyorsunuz demektir.” Telefonunuzdaki bağlantı barlarının tamamen dolu olmasına aldanmayın, eğer bulunduğunuz çevrede sinyal trafiği yoğun ise, bağlantınızdan tam olarak faydalanamıyorsunuz demektir.
2. Cep telefonları, kordonsuz telefonlar, mikrodalgalar, bluetooth cihazları, ve hatta bebek telsizleri bağlantınızı yavaşlatabilir. Eğer duvarların ötesinde bulunan ve çevredeki sinyal trafiği nedeniyle veri aktarımında oldukça yavaş davranan bir modeminiz var ise, kablosuz bağlantınızın yavaş olması dünyanın en doğal şeyi.
3. Kablosuz bağlantı cihazları aynı anda hem veri alıp, hem de veri gönderemiyor. Wi-fi cihazları bir seferde ya veri alır ya da veri gönderir, aynı anda iki işlemi de gerçekleştiremez. Bu nedenle, kablosuz bağlantı sağlayan cihazlara yarı-çift yönlü sistem denir. Eğer modeminize kablo ile bağlanıyorsanız, o zaman tam-çift yönlü sistem kullanıyorsunuz demektir ve aynı anda hem veri gönderip, hem de alabilirsiniz. Doğal olarak bağlantı hızınız artar.
4. Aynı wi-fi ağına bağlanmaya çalışan birçok insan var ise, kablosuz bağlantınız yok desek yeridir. Fakat bu durumun çok kolay bir çözümü var, çünkü aslında modeminizde, kablosuz sinyal gönderebilecek birçok ‘kanal’ var. Fakat genelde kanal seçimi ile uğraşmayız ve bu nedenle kanal seçiminiz “otomatik” olarak kalır. Modeminizin ‘kanal’ ayarlarını değiştirin ve en az kullanılan kanalı seçin. Eğer kanal seçimini nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, ücretsiz inSSIDer uygulamasını kullanarak kendiniz için en uygun kanalı bulun. Eğer sinyal alacağınız kanalı kendiniz seçerseniz, bağlantınızda dikkate değer bir artış göreceksiniz.
5. Eğer çok kalabalık bir ortamda yaşıyorsanız, modeminiz en verimli kanalı bulmak için uğraşıyor olabilir ve bu da bağlantınızı yavaşlatır. İnternet servis sağlayıcıları, yavaş bağlantı alındığı gerekçesiyle şikayet yağmuruna tutuluyor. Ama bu durumda yapabilecekleri çok da bir şey yok! Üşenmeyin ve bağlantınız için bir kanal seçimi yapın. Böylelikle bağlantınızın hızını arttırmış olacaksınız.
6. Wi-fi üzerinden ağa bağlanmak genellikle eternet bağlatısı kadar iyi olamıyor. Bu konuda yapılabilecek çok da bir şey yok! Biddle bu durumu şöyle özetliyor: “Wi-fi bağlantısı hiçbir zaman eternet bağlantısı (kablolu bağlantı) kadar iyi olamayacak. Bu iki bağlantı şekli birbirine alternatif olamayacak farklı yöntemler. Fizik kuralları değişmediği sürece, bu kural asla değişmeyecek.”
7. Bağlantınız hala yavaş mı? İnternete 2000 tane HD fotoğraf yüklemiyorsunuz ya? Eğer öyleyse, sıkıntı buradan kaynaklanıyor olabilir. Steam, Netflix veya BitTorrent gibi, bilgisayarınızdaki dosyaları ağ üzerinden diğer insanlar ile paylaşmanıza olanak sağlayan programlar, kablosuz ağ bağlantınızı oldukça yavaşlatabilir. Bu tip programlar genellikle arka planda, çalışır vaziyette unutuluyor. Bir kere daha kontrol etmekte fayda var!
8. Modeminizin konumu oldukça önemli. Kablosuz modemler her yöne sinyal yayarak çalışır. Bu nedenle, modeminizi duvar gibi engelleyici bir nesneye ne kadar yakın yerleştirirseniz, sinyaliniz o kadar yavaşlayacak demektir. Eğer modeminiz ile cihazınız arasındaki mesafe uzaksa, bir yönlendirici alın ve bu yönlendiriciyi ana modeminize bağladıktan sonra, cihazınıza daha yakın bir konuma yerleştirin. İdeal modem konumlandırması için internet üzerinde küçük bir araştırma yapabilirsiniz.
9. Bazı cihazlar kablosuz ağa bağlanmak konusunda diğerlerinden daha iyi. Eğer bir iPhone 3’e sahipseniz, ve arkadaşınız iPhone 6 ile sizden daha iyi sinyal alıyorsa, sakın şaşırıp kalmayın çünkü bu çok doğal bir şey. Teknoloji geliştikçe, kablosuz ağ bağlantısı verimliliği de haliyle gelişiyor.
10. Modeminizin kullandığı teknoloji de oldukça önemli. Eğer modeminiz eski ise, yapılacak şey oldukça basit: Derhal 5GHZ frekans ile çalışan yeni model bir modem almalısınız.
11. Modeminizin güç ayarları, sinyal gücünü etkiliyor olabilir. Eğer modeminizin üzerinden çeşitli güç ayarları varsa, bu ayarı en düşüğe getirmek en makuludur. Bu şekilde kablosuz bağlantı hızınızı arttırabilirsiniz.
12. Son olarak, pozitif olun ve çevrenize pozitif enerji yayın. Belki de modeminizi daha güçlü sinyal vermek konusunda birazcık da olsa etkileyebilirsiniz.
Okunma:
439