Otomotiv şirketi Ford, yollardaki hız limitlerini okuyabilen ve aracın fazla hızlı gitmemesi için yavaşlayabilen ikinci kuşak S-Max model otomobilini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
Ağustos ayında Avrupa’da piyasaya sürülecek yeni otomobiller, aracın hızını sınırlayan teknolojiyi direksiyon ile devreye sokabilecek.
Ford’a göre bu teknoloji, sürücülerin para cezasına çarptırılmasını önleyecek ve trafik kazalarını azaltacak.
Ford Sözcüsü yeni teknolojinin büyük olasılıkla dünyanın diğer bölgelerinde piyasaya sürülen diğer modellere de ekleneceğini belirtti.
‘Akıllı Hız Sınırlayıcı’
Intelligent Speed Limiter (Akıllı Hız Sınırlayıcı) adı verilen sistem birçok otomobilde zaten bulunan iki teknolojik özelliği birleştiriyor.
Ayarlanabilir hız sınırlayıcılar: Otomobilin lastiklerine yerleştirilmiş olan ve taşıtın hangi hızla gittiğini saptayan sensörler. Yazılım taşıtım önceden belirlenmiş azami hıza ulaştığını belirlediğinde, freni devreye sokmak yerine motora ulaşan yakıt miktarını sınırlıyor. Bununla birlikte sistem, sürücünün derhal gaz pedalına basarak bir başka aracı geçmesine ya da çarpışmadan kurtulmasına olanak veriyor.
Trafik işareti tanıma: Otomobilin ön camına yerleştirilen öne dönük bir kamerayla çevredeki yol işaretleri taranıyor ve sürücünün yaklaşan bir levhaya ya da uyarıya dikkati çekiliyor. Ford otomobillerine daha önce yerleştirilmiş olan teknolojide, bu tür bilgiler sadece kontrol panelinde görünüyordu.
Sürücüler, otomobillerindeki yeni sistemi, duyurulan limitten (saatte) 8 kilometre daha hızlı gidebilmelerine izin verecek şekilde ayarlayabilecek.
‘Kaza ve para cezalarının önüne geçilebilir’
Ford, bazı sürücülerin otomobillerinin kontrolünü bırakma fikrini reddedecek olmasına rağmen, diğerlerinin de sunulan bu kolaylık ve güvenlikten hoşnut olacaklarını kaydediyor.
Şirketin güvenlik müdürlerinden Stefan Kappes, “Sürücüler her zaman yaptıkları hızın farkında değil. Bazen aşırı hız yaptıklarını ancak postadan para cezası duyurusu geldiğinde ya da polis tarafından kenara çekildiklerinde anlıyorlar. Akıllı Hız Sınırlayıcı, araba sürmenin streslerinden birini ortadan kaldırabilir ve sürücülerin yasal hız limitleri dahilinde kalmalarına yardımcı olabilir.” dedi.
Ford yetkilileri, 2013 yılında İngiltere’de 15 bin sürücüye aşırı hız yaptıkları için 100 sterlin ve üzerinde cezalar kesildiğini belirtiyor. Finlandiya’da da saatte 80 kilometrelik hız limitini 23 kilometre aşan bir sürücüye 54 bin euro para cezası kesildi.
Şirket, bu tür istatistiklerin, tüketicileri teknolojik üstünlük için daha fazla para ödemeye ikna edeceğini umuyor. Söz konusu teknoloji normal S-Max modellerinde bulunmuyor.
Kalp krizi saptayıcı
Ford, sürücülerin daha güvenli otomobil kullanabilmesi amacıyla sensör esaslı teknolojilerden yararlanan çeşitli otomotiv şirketlerinden biri.
Çin’de üretilen Volvo otomobillerinde bir bisikletin aniden önünde belirmesi halinde freni devreye sokan bisiklet saptama yazılımı bulunuyor. Volvo, bu sistemin, hayvanlarla çarpışmaları önleyecek şekilde genişletilmesini planlıyor.
Alman Mercedes-Benz şirketi de, otomobillerin önlerindeki taşıtlara fazla yaklaşmasını ve sürücülerin farkında olmadan şeritleri dışında çıkmasını önleyen Steering Assist sistemini sunuyor.
Japon Honda şirketi ise, otomobilin yakınında başka bir şey bulunduğu saptandığında aniden öne doğru hamle yapmasını önleyen ve gaz pedalını titreten False Start Prevention Function sistemi için benzer bir teknolojiden yararlanıyor.
İngiltere’de de bilgisayar çipi üreten Plessey, sürücünün kalp atışlarını dinleyen koltuk geliştirmekte.
Avustralya’nın Seeing Machines şirketi ise, Avrupa’daki pek çok otobüse göz hareketlerini izleyen ve sürücünün uyuyakalması halinde alarm veren bir sistem yerleştirdi.
‘Geçici bir tedbir’
Otomotiv uzmanı Paul Newton ise Ford’un son modelinde kullanılan teknolojinin sadece “geçici bir tedbir olacağı” görüşünde.
Newton, “Otomobillerin yollardaki görsel işaretleri algılamasının yerine, hız limitlerinin doğrudan otomobilin bilgisayar sistemine aktarılması ve oradan kontrol edilmesi planlanıyor. Bu çok sayıda aracı kapsayan bir ağ olacak ve bir taşıt yavaşlayacağı zaman, arkasından gelen taşıtlara uyarı gönderecek. Bütün bu yeniliklerle kendi başına yol alabilen otomobillere doğru ilerliyoruz.” dedi.
Ancak böylesi bir sistem için henüz erken.
Newton, otomotiv teknolojilerine müdahalenin artmasının da kendisine özgü tehlikeleri olduğuna dikkat çekiyor ve “İnsan unsurunu ortadan kaldırmak güvenlik sağlamanın bir yolu olabilir ama bilgisayarların da hata yapabildiğini biliyoruz. Belki de ilerde bilgisayarlar yüzünden kazalar olabileceğini, hatta bunların ölümlere yol açabileceğini de kabul edeceğiz. Kusursuz teknoloji diye birşey yok.” diye konuştu.
Kaynak: Hürriyet