Çeşitli internet sitelerinde ünlü sağlık uzmanlarının adıyla verilen “şok diyet listeleri” bulunuyor ancak ben aklı başında hiç bir beslenme uzmanının böyle bir diyet önereceğine ihtimal vermiyorum.
Bu tip bir diyet listesi bulduysanız adı geçen sağlık uzmanının internet sitesini bulun veya gazetede köşesi varsa oradan ulaşmaya çalışın ve bu şok diyetin kendisine ait olup olmadığını öğrenin.
Çünkü kalorinin ciddi boyutlarda azaltılmasına dayanan bu tip diyetler pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor.
Şok Diyetle Boşuna Vakit Harcamayın
Şok diyete başlayıp kilo vermeye çalışıyorsanız veya 1-2 haftadır uygulayıp birkaç kilo verdiyseniz diyeti bırakıp normal beslenme şeklinize döndüğünüzde verdiğiniz kiloları aynen, hatta genellikle fazlasıyla geri alacaksınız.
İnternette okuduğunuz “1 haftada 5 kilo verdim, 2 haftada 15 kilo verdim” başlıklı forum paylaşımlarının ve bunu gerçekten içten söyleyenlerin durumunun kilo vermekle bir ilgisi yok. Çünkü şok diyetle birlikte vücudumuz azalan kalorinin yerine karaciğer ve kaslarda depolanan ve çok sayıda glikozdan oluşan glikojen depolarını kullanmaya başlar (1).
Enerji kaynağı olarak glikojen depolarının kullanılmaya başlamasıyla birlikte vücutta su kaybı yaşanır çünkü 1 gram glikojene karşılık +-3 gram su kaybedilir. İşte şok diyet uygulayan kişi tartıya çıktığında bu “kilo verme illüzyonunu” yaşar (2).
Şok Diyetin Sağlığa Zararları
Siz şok diyet yapıp kilo verdiğinizi düşünürken karaciğerdeki glikojen depoları azalır. Tekrar normal beslenmenize döndüğünüzde karaciğer ekstra efor sarf ederek bu depoları yenilemeye çalışır. Sık sık şok diyet yapıyorsanız karaciğeriniz bu duruma daha fazla dayanamayabilir ve karaciğer yağlanması oluşabilir (3).
Günde 1700 kalori alırken bunu 700 kaloriye düşürürseniz bir süre sonra metabolizmanız yavaşlamaya başlar. Bunun anlamı dinlenir halde yaktığınız kalorinin azalmasıdır.
Yavaşlayan metabolizma nedeniyle kilo verebilmek için daha az kalori almanız gereken bir kısır döngüye girersiniz. Ayrıca bu durum, yani metabolizma hızınızın yavaşlaması şok diyeti bıraksanız bile uzun süre devam edebilir.
Şok diyet sırasında yavaşlayan metabolizma normal beslenmenize döndüğünüzde büyük olasılıkla daha fazla kilo almanıza yol açacaktır. Çünkü eskiden yediğiniz kadar yeseniz bile yavaşlayan metabolizmanız nedeniyle eskisi kadar kalori yakamazsınız.
Şok diyet sonrası diyete başlamadan önceki yağ oranından daha fazla yağa sahip olabilirsiniz. Çünkü şok diyet sırasında kaybedilen yağ oranı oldukça düşüktür ve genel olarak kas kütlesi azalır.
Sık sık yapılan şok diyetler nedeniyle sürekli küçülen ve büyüyen mikro dokular bir süre sonra tahrip olur. Buna damalarda dahildir ve damar tahribatına bağlı olarak kalp hastalıkları görülme riski artar. Nefes darlığı, çarpıntı gibi sorunlar yaşanabilir (4).
Şok diyetle kilo verip sonra tekrar geri almak kandaki glikozu hücrelere ulaştırmakla görevli insülin hormonunun işini zorlaştırır. Bu tekrarlayan bir duruma dönüşürse insülin direnci baş gösterir. İnsülin direnci ise tip 2 diyabetin başlıca nedenidir. Yani hızla kilo vermeye çalışırken şeker hastası olabilirsiniz (5).
Bu tip diyetlerin fiziksel olduğu kadar ruhsal zararları da bulunmaktadır. Vücut açlık moduna geçtiğinde halsizlik baş gösterir. Aşırı halsizlik nedeniyle günlük işlerinizi yapamayacak konuma gelebilirsiniz. Sürekli bir sinirlilik hali ve aşırı stres oluşabilir. Stres nedeniyle salgılanan hormonlar gıdalardan gelen yağın daha fazla depolanmasına yol açar.
Genellikle bir besin grubunun (çoğunlukla karbonhidratların) tamamen bırakılmasını öneren şok diyet listeleri bu besin grubundan gelen vitamin ve minerallerin yeterince alınamamasına yol açar. Uzun süre devam eden vitamin ve mineral eksikliği ciddi hastalıklara neden olabilir.