Geçtiğimiz yılın sonunda ardı ardına gelmeye başlayan kreatif direktörlerin markalarından ayrıldığı haberleri hız kesmeden devam ediyor. Onca değişiklik arasında son duruma hakim olabilmek için, iyisi mi tüm gelişmeleri derleyelim dedik. Her an her şeyin olabileceği moda dünyasında durum, şimdilik böyle:
• Raf Simons, Dior’dan ayrıldıktan uzun süre sonra sonra gitme sebebi olarak; kendi markası dışında bir markaya kreatif direktörlük yaptığında kendini o markaya ait hissedememesini göstermişti. Şu sıralar Calvin Klein’da kreatif direktör olarak başlayacağı konuşulan Simons’ın yokluğunda, Dior ne yaptı? Couture koleksiyonunda olduğu gibi, Sonbahar/Kış’16 defilesini de kreatif direktörü olmadan gerçekleştirdi. Üstelik kreatif direktörlerin sıkça yer değiştirdiği bu dönemde, ufukta Dior’a geçeceği söylenen hiçbir ismin adının geçmeyişi ilginç bir detay.
• Geçtiğimiz yıl Alexander Wang’in ani ayrılığının ardından Balenciaga’da onun yerini dolduran Demna Gvasalia’nın ilk koleksiyonu, alışılagelen Balenciaga’dan bambaşka oluşuyla Paris’teki izleyenleri çok şaşırttı. Hatta Gvasalia, ortaya koyduklarıyla Balenciaga’da bir ‘Alessandro Michele’ etkisi yaratacağının sinyallerini verdi.
• Moda haftalarının en sonuncusu Paris Moda Haftası’nda da Christian Dior ve Lanvin gibi iki dev moda evinin kreatif direktörleri yoktu ve Sonbahar/Kış’16 defilelerini böyle sundular. Moda haftaları bittikten hemen sonraysa, kendi Couture markasına sahip Bouchra Jarrar, Lanvin’deki boş kalan koltuğun sahibi oldu.
• Paris Moda Haftası’nda, ‘Anthony Vaccarello defilesi, Slimane’in yerine geçmesi için bir denemeydi.’ iddiaları gündemden düşmemişti. Sonunda beklenen oldu ve geçtiğimiz hafta Hedi Slimane istifasını vererek, Saint Laurent’den ayrıldı. Vaccarello testi geçmiş mi, geçmemiş mi; kısa süre sonra göreceğiz gibi.
• Saint Laurent’in ardından gelen Celiné defilesinde de gördük ki, Phoebe Philo’nun ayrılık haberleri asılsız çıktı. Ancak, modacıların bu kadar hareketli olduğu bir dönemde yine de ne olacağı belli değil.
• Bu kadar olay bir moda haftasına yetmezmiş gibi, şimdiyse Gucci’nin eski CEO’su Patrizio di Marco’nun Dolce&Gabbana’nın yönetim ekibine katılacağı açıklandı. Hatta, di Marco’nun yeni işine önümüzdeki ay gibi erken bir sürede başlayabileceği söylenenler arasında.
Kısacası, moda sektörü şimdiye kadar hiç yaşamadığı bir durumla karşı karşıya. Tabiri caizse bir ‘kreatif direktörler baharı’ yaşanıyor, bile diyebiliriz. Modacılar katıldıkları markalarda eskisi gibi uzun yıllar kalmıyorlar. Neler olup biteceğini hala çok merak ediyoruz. Ama tasarımcılar arasındaki ‘sandalye kapmaca’ oyunun sonucunu yine onlar belirleyecek.