İki yıl önce Facebook, 2 milyar dolar gibi ciddi bir rakama Oculus VR‘ı satın aldığında çoğu kişi ‘kullanıcı gizliliği’ konusunda endişelerini dile getirmişti. Zira -bu durum sizin de tahmin edebileceğiniz bir şeydir- Facebook, neredeyse sizi sizden daha iyi tanıyor. Çünkü yaptığınız her şey, Facebook tarafından izleniyor.

Hatta bu ‘izleme’ olayı sadece Facebook’tayken değil, internette gezerken de geçerli. Bu sebepten ötürü internette baktığınız konular ya da ürünler ile alakalı Facebook’ta reklamlar ile karşılaşmaktayız.

Oculus’e dönecek olursak; Facebook’un sanal gerçeklik gözlüğü sonunda resmi olarak satışa sunuldu ve ön sipariş veren kullanıcılar VR setlerini kullanmaya başladı. Ancak kullanıcılar, gizlilik konusundaki endişelerinde bir bakıma haklıymış. Zira Oculus, kullanıcının çoğu bilgisini Facebook’a gönderiyor.

Oculus’un arayüz arkaplanında ”always on” modu bulunmakta. Bu mod, VR setin hakkınızda ulaştığı bilgileri Facebook server’larına göndermesini sağlıyor. Üstelik Oculus Home arayüzünün içinde bulunan bu durum, Oculus Home’u kapatsanız bile verileri Facebook server’ına göndermeye devam ediyor.

Ve bu durum, Oculus Rift’te bulunan gizlilik politikasında da aslında hafiften üstü kapalı şekilde belirtilmiş durumda. Gizlilik politikasında ”cihazın kullanımında ve erişiminde bazı durumlarda veri aktarımı olur” tarzında bir kısım bulunmakta. Ayrıca Facebook, bu yolla kullanıcının IP adresinden tutun da cihazın bulunduğu konuma göre kullanıcın da konumunu GPS üzerinden belirleyebilmekte.

Yani uzun lafın kısası siz Oculus Rift’i kullanırken Facebook bir güzel sizi izliyor. Tabi Facebook’un açıklamasına göre bu bilgiler kullanıcılara daha iyi bir Oculus deneyim sunma adına kullanılıyor. Yine de karar kullanıcının.