Hani özellikle de kız çocuklarının gözünde babaları birer kahramandır ya, Meliha Taşlıçay yıllar sonra kahramanına eşsiz bir hediye vermenin mutluluğunu yaşıyor. 62 yaşındaki Yahya Taşlıçay’ın küçük kızı 28 yaşındaki Meliha Taşlıçay, babasını, doktoru Remzi Emiroğlu’nun da desteği ile ikna etti ve ona hayat verdi! Emekli teknisyen Yahya Taşlıçay 10 yıl önce titreme, üşüme, ateş ve gözlerinde sarılık şikayetiyle doktora gitmiş, yapılan tetkiklerde siroz olduğu anlaşılmıştı. Üstüne bir de üç ayda bir yapılan tahlillerde karaciğerindeki kitle eklenince hem kendisi hem de ailesinin üzerine kara bulutlar çöreklenmişti. Tedavi gördüğü hastane Taşlıçay’ı karaciğer nakli olması için Prof. Dr. Remzi Emiroğlu’na yönlendirdi. Aynı hastanede daha önce kalp ameliyatı olan Taşlıçay bu kez karaciğerindeki hastalık nedeniyle tekrar hastaneye girdi.
“Kadavra sırasına dayanamazmışım”
62 yaşındaki Yahya Taşlıçay’ın nakil olması şarttı. Ancak kadavra için sıraya girme şansı bile yoktu. “Kadavra için sıraya girmedik. Çünkü doktor o kadar vakit olmadığını nakilden başka bir şansımın olmadığını ve nakil olmam gerektiği söyledi” diyor Yahya Taşlıçay. Bunun üzerine eşi karaciğerini vermek istemiş ama diyebet hastası olduğundan dolayı verememiş. Küçük kızı ise tüm engelleri aşmış yani babasının tüm itirazlarına karşın onu, doktorunun da desteğiyle ‘karaciğerini vermek konusunda’ ikna etmeyi başarmış. Yahya Taşlıçay “Ben kesinlikle reddetmiştim çünkü ona zarar gelmesinden korkmuştum. Hatta yaklaşık bir hafta onunla konuşmadım. Sonunda ısrarlarına dayanamadım. Kabul etmek zorunda kaldım” diyor. Kızının karaciğeri babasına uyunca, baba-kız ameliyata alındı. Yahya Taşlıçay “Hastaneye geldiğim ilk günden itibaren bize çok sıcak yaklaştılar. Hatta işlemler sırasında Remzi hocanın yanıma gelerek elimi tutması, destek vermesi doktorluğun ötesinde bir olay. Ameliyatı yapan ve bize her zaman moral veren bütün doktorlarımıza ve sağlık ekibine minnettarız. Kızım da ben de çok iyiyiz. Kızım Babalar Günü’nde bana en anlamlı hediyeyi verdi. O bana yeni bir hayat verdi!” diyor.
“Benim başıma gelmez” demeyin!
Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, ülkemizde organ bağışının yeterli olmaması nedeniyle sorunlar yaşandığını, kadavradan organ bağışı konusunda duyarlılığın artırılması için toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü belirterek “Hiçbirimiz bu benim başıma gelmez diye düşünmemeliyiz” diyor. Dr. Salih Gülten de hastanelerinde birçok sayıda böbrek nakli yaptıklarını ve bunun mutluluğunu ekip olarak yaşadıklarını belirterek, “Keşke daha çok insanımızın yüzünü güldürebilsek. Hastalarımızın ve yakınlarının yaşadığı heyecanın aynısını biz de yaşıyoruz. Onların kaderinin bir nakille nasıl değiştiğine tanık oluyoruz” diyor.