Kalbi Koruyan 6 İçecek

Kalp hastalığında genetiğin payı olabilir ancak aynı zamanda büyük oranda önlenebilir. Hepimiz aynı öğütleri duyduk: kalp sağlığınızı korumak için sağlıklı beslenmeli ve düzenli egzersiz yapmalısınız!

Ancak bilin ki içtikleriniz de fark yaratır! İşte size kalbinizin ritmini korumak için kısa bir içecek listesi:

1- Kahve

İşte şaşırtıcı bir gerçek: Kahve –her ikisi de belirgin düzeydeki antioksidan seviyeleriyle tanınan- kakaodan ve çaydan daha çok antioksidan içerir. Zengin bir antioksidan kaynağı olmanın yanı sıra kahvenin iyi bir özelliği daha var: neredeyse her yerde kolaylıkla erişilebilir olduğundan düzenli olarak kahve içebilirsiniz.

Ölçülü miktarda kahve içenler, içerisindeki antioksidanlar sayesinde kalbi koruyan etkilerinden faydalanabilir. Bu antioksidanlar iltihaplanmayı engelleyerek kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. 83.000 kadın ile gerçekleştirilen uzun süreli ve geniş çaplı bir araştırmaya göre günde en az iki fincan kahve içenler, kahve içmeyen ya da daha az içenlere göre %20 daha az inme riski altında.

Önerilen miktar: Kahveyi ölçülü miktarlarda, yani günde iki ile dört fincan arasında, tüketmeyi hedefleyin.Uykusuzluk, huzursuzluk ya da yorgunluğa yol açarsa daha az için.

2- Nar Suyu

Yakın zamana dek nar suyu nadir bulunan bir içecekti. Ancak bugünlerde her yerde bulabiliyoruz. Nar suyunun popülerliği beslenme üzerine araştırma yapanların da dikkatini çekti. Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar nar suyundaki antioksidan miktarının kırmızı şarap ya da yeşil çaydakinin üç katına kadar çıktığını keşfetti ve ilk araştırmalar nar suyunun kolesterol seviyesini ile damar tıkanıklığını (kalp hastalığına sebep olan risk faktörlerinden biri) azaltabileceğini, kalbe doğru kan akışını arttırabileceğini gösteriyor.

Önerilen miktar: Her fırsatta taze nar suyu için. İçinde tatlandırıcı yoksa toz biçimindeki hazır nar suyu da faydalıdır.

3- Kırmızı Şarap

Kırmızı şarap kalbi koruyan pek çok bileşiği içerir. Üzümde de bulunan ve kırmızı şarap yapımı sırasında yüksek oranda yoğunlaşan resveratrol ve polifenol da bunlara dâhil.
Resveratrolun antioksidan özelliğe sahip olmanın yanında kalpteki kan damarlarını koruduğu ve kan pıhtılarının oluşmasını engellediği düşünülüyor. Ayrıca ölçülü miktarda kırmızı şarap tüketiminin HDL (iyi) kolestrolü arttırdığını gösteren bulgular mevcut.

Önerilen miktar: Ölçülü miktarda –kadınlar için 150 ml., erkekler için 60 ml.- kırmızı şarap tüketimi çoğu yetişkin için sağlıklıdır.

4- Çay

Yaprakları toplanıp kurutulduktan sonra çay fermantasyon sürecinden geçer. Bu süreç yaprakların kimyasal yapısını değiştirerek kalp sağlığını destekleyen güçlü antioksidanların üretilmesini sağlar. Çay inme riskini azaltır, LDL (kötü) kolesterolu düşürür, damar fonksiyonlarını düzenler ve kalp damarlarındaki kan akışını artırır. Bu kadar sıradan bir içecek için hiç de fena değil.

Önerilen miktar: Çayınızı ne kadar uzun süre demlerseniz fitokimyasal faydaları o kadar artar. Çayı sıcak için (buzlu çay seyreltilmiştir) ancak şişelenmiş çaydan kaçının (antioksidanlar zaman içerisinde etkilerini yitirir) ve süt ile şeker kullanmayın. Günde birkaç fincan çay kalp hastalığı riskini azaltır.

5- Yeşil Çay

Normal çay gibi, yeşil çay da kalbe yararlı birçok antioksdan içerir. Öncelikli farkı yeşil çayın fermante edilmemiş olması. 2004’te yapılan bir çalışmaya göre yüksek miktarda yeşil çay tüketimi koroner atardamar hastalığı riskini azaltıyor. Hatırı sayılır orada araştırma da yeşil çay içmenin düşük kolestrolden pıhtı atma ve inme riskine kadar tehlikeleri sizden uzak tutar ve üstüne üstlük anti-inflamatuvar özelliği vardır.

Önerilen miktar: Tıpkı siyah çay gibi yeşil çay da en az bir kaç dakika demlenmeli. Şişelenmiş çeşitlerinden uzak durun ve günde 1 ila 3 fincan arasında tüketmeye çalışın.

6- Su

Dehidrasyon (su kaybı) kan akışkanlığının azalması da dâhil olmak üzere kalp-damar hastalığına yol açan bazı risk faktörlerini artırır. Dehidre olduğunuzda kanınızın yoğunluğu artar ve böylelikle kalbiniz vücudunuza kalp pompalamak için daha çok efor sarf etmek durumunda kalır. Your Body’s Many Cries for Water (Vücudunuzun Su için Attığı Çığlıklar) adlı kitabında F. Batmanghelidj kronik dehisrasyonun hipertansiyon (yüksek kan basıncı) ile sonuçlanabileceğini ve çok fazla su içmenin en iyi tedavi olduğunu ifade ediyor.

Batmanghelidj’in iddiasını destekleyecek çokça bilimsel bulgu var. Birden fazla çalışma günlük su içme miktarı çok olanların az olanlara kıyasla daha az kalp-damar hastalığı riski taşıdığını belirledi. Hiçbir içecek vücudun su ihtiyacını sudan daha iyi karşılayamaz ve bu yüzden kalp sağlığı için su muazzam bir kaynaktır.

Önerilen miktar: Tanınmış beslenme danışmanı ve yazar Phyllis A. Balch yetişkinlere günde en az 240 ml. su içmelerini öneriyor. Daha uygun bir ölçü için ağırlığınızın yarısını hesaplayın ve bulduğunuz sayıyı 30 ml. ölçeğiyle çarpın. Bulduğunuz değer günlük su ihtiyacınıza denk gelir. Örneğin 68 kiloluk bir kadın günlük 2250 ml.’yi hedeflemeli. Antioksidan ve arınma etkisi ile bir miktar lezzet için taze sıkılmış limon suyunu sıcak ya da
soğuk suya ekleyerek için.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir