Hafızanızı Ay Çekirdeği ile Koruyun

Hafıza kaybı Türk nüfusu içinde öyle yaygın görülüyor ki, pek çok kişi bunu yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası olarak geçiştiriyor. Alzheimer hastalığı da Türkiye’de yükselişte; bugün tahminen yarım milyon vatandaşı etkiliyor. Mevcut nüfusun devamlı yaşlanması nedeniyle, bu rakamların 2030 yılı itibariyle iki katına, 2050 yılına kadar ise üç katına çıkması bekleniyor.

Öte yandan, şiddeti ne olursa olsun hafıza kaybı “normal” yaşlanmanın bir parçası değildir. Bu olgular, tamamıyla değilse de büyük oranda sağlıklı beslenme ve yaşam tarzıyla önlenebilen yaşam tarzıyla ilgilidir.
Türkiye’de çerez olarak tüketilen ay çekirdeği de göz ardı edilemeyecek denli besleyici olabilir! Diğer çerezlerin yanı sıra bu küçük çekirdekler, hafıza hırsızı Alzheimer hastalığına karşı korunmanıza yardımcı olabilecek bir besin olan E vitamini ile doludur.

E Vitamini

Ay çekirdeği E vitamini bakımından zengindir: dörtte bir kâse çekirdekte tokoferol formunda 8.35 mg bulunur. E vitamini, serbest radikallerin yıkıcı etkilerini durdurarak hücre çeperi hasarını önler ve enflamasyonun önlenmesine yardımcı olurken spor sonrası toparlanma sürecini de hızlandırabilir. Ayrıca, kalbi koruyucu etkisi de vardır.

Kısa bir süre önce Journal of American Medical Association (JAMA) dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, E vitamini fonksiyon kaybının geciktirilmesine yardımcı olabilir. Bu çalışmada edinilen bilgilere göre, en yüksek E vitamini miktarını tükettiğini belirtenlerin (günde 19 miligram), 10 yıllık bir dönem içinde bunama veya Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı yaklaşık yüzde 25 daha azdır. Çalışmaya katılan kişiler, E vitamininin büyük bir bölümünü, tereyağı, margarin ve mayonez gibi işlenmiş veya doymuş yağlı gıdalardan alıyorlar. Bizim önerimiz mi? E vitaminini neden, fındık, işlenmiş ay çekirdeği ve sebzeler gibi sağlıklı kaynaklardan almıyorsunuz? Ay çekirdeğinin avantajı, aynı zamanda açlığınızı bastıracak nitelikteki bir gıdayla protein almanız. Kalbe yararlı bazı yağlardan söz etmiyoruz bile. Vücudunuz doğal ve sentetik vitaminleri kolayca ayırt edebiliyor; bir dizi bilimsel çalışmada, doğal E vitamininin, aynı miktardaki sentetik E vitamininden biyolojik açıdan iki ila üç kat daha aktif olduğu tespit edilmiştir. İdeal olarak, E vitamini ihtiyacınızın tamamını değilse dahi büyük bir kısmını yediğiniz yiyeceklerden karşılamak istersiniz.

E vitamini, hücreleri oksidatif hasara karşı korumaya yardımcıdır; bu da bunama ve Alzheimer hastalığının başlangıcını ve gelişimini engellemede yardımcı bir etkendir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar da; E vitamininin, Alzheimer hastalığını tetikleyen beyin plaklarına dönüşen bir tür protein parçası olan beta amiloidin olumsuz etkilerini sınırlandırabileceğini ileri sürüyor.