İnsan hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan ve uzun yıllardır popülerliğini koruyan çalışmalardan biri nesnelere düşünce gücü ile komut verebilmek. Düşünce gücü ile mesaj yazmak, istediğimiz müzik parçasını çalmak, internetten sipariş vermek, herhangi bir cihazı açmak, kapamak gibi birçok işin zihnimizden verdiğimiz komutlarla yapılabilmesinin hayali bile son derece güzel. Son yıllarda bu alanda yapılan çalışmalar ise, bu hayallerin gerçeğe dönüşmesinin çok uzun sürmeyeceğini gösteriyor.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Xerox ve IBM’in Hindistan’daki AR-GE merkezlerinde görevli Saurabh Srivastava ve Nitendra Rajput ile Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nde görevli Sumit Soman ve Siddharth Srivastava, 9. Uluslararası Arayüzler ve İnsan-Bilgisayar Etkileşimindeki İlerlemeler Konferansı’nda “Gelişmiş Beyin Bilgisayar Arayüzleri (BCI)” adında ortak bir bilimsel makale sundular. Bilimsel makalelerinde “Düşünce gücü ile komut vermeyi sağlayacak mobil cihaz ve uygulamalar geliştirilebilir mi?”sorusuna yanıt arayan Xerox, IBM ve Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanları, Elektroensefalografi (EEG), İnsan Bilgisayar Etkileşimi (HCI) ve Beyin Bilgisayar Arayüzü (BCI) alanında yapılacak çalışmaların böyle bir teknolojiyi mümkün kılabileceğini öngörüyor.
Aranacak kişi rehberden düşünce gücü ile seçilebiliyor
Ortak bilimsel makalede, kafaya takılan ve beyin komutlarını iletmeyi sağlayan Emotiv adlı teknolojik cihaz ile kullanılan Neurophone sistemi; düşünce gücü ile komut verebilen uygulamalara örnek olarak gösteriliyor. Emotiv aparatları ve iPhone kullanarak telefon rehberindeki kişilerin düşünce gücü ile aranmasını sağlayan bu sistem şu şekilde çalışıyor: Rehberinizdeki kişilere ait fotoğraflar veya tanımladığınız görseller size hızlı bir şekilde sırası ile gösteriliyor. Aramak istediğiniz kişinin fotoğrafı gösterildiğinde beyninizden yayılan P300 sinyallerini algılayan sistem, o kişiyi telefona dokunmadan, seslenmeden aramanızı sağlıyor.
Yüzde yüz oranında doğru sonuçlar vermiyor
Düşünce gücü ile komut verilmesini sağlayan teknolojilerin şu an için karşılaştığı en büyük sorun her zaman doğru sonuçlar vermemeleri. Xerox’tan Saurabh Srivastava ve IBM’den Nitendra Rajput, bu sorunun Neurophone uygulaması ile benzer şekilde çalışan BCI Messenger uygulamasında da yaşandığını belirtiyor. BCI Messenger, Neuroscan QuickCap isimli giyilebilir aparatlar ile kullanıcılarına, düşünceleri ile Çince yazabilmelerini sağlayan görsel bir klavye sunuyor. Yazılmak istenen metni beyinden yayılan sinyallerle algılayan bu sistemin doğru çalışma oranı ise yüzde 70’in altında kalıyor.
Düşünceden komut verirken konsatrasyon önemli
Xerox, IBM ve Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanlarının ortak makalesine göre, düşünce gücü ile çalışan buna benzer yöntemlerin başarı oranı, kullanıcılar başka bir işle meşgul olduklarında önemli ölçüde düşüş gösteriyor. Bu sebeple yalnızca verilmek istenen komuta odaklanılması, kafa ve göz kontağı ile de komutun desteklenmesi, emrin başarı ile sonuçlanmasında son derece etkili oluyor.
Düşünce gücü ile hareket eden dronelar ve robotlar
Beynin çalışma prensiplerini etkileyen çeşitli hastalıkların teşhisinde faydalanılan EEG, beynin elektiriksel sinyallerinin gözlemlenmesini sağlayan bir ölçüm aracı olarak da tanımlanıyor. P300 olarak olarak olarak adlandırılan bu sinyaller, hastalık teşhislerinde olduğu kadar düşünce ile komut vermek için geliştirilen cihazlarda da kullanılıyor. Kullanıcıların komut verme amacıyla zihninden geçirdiği düşüncelerin yarattığı P300 sinyalleri, Emotiv apartatları ile tespit edilip anlamlandırılıyor. Gelişmiş dronelar ve insansı robotlar üzerinde gerçekleştirilen deneylerde, kişinin yeterli konsantrasyon seviyesine ulaşması durumunda düşünce gücü ile komut verilen nesneyi başarılı şekilde harekete geçirebildiği görülüyor.
Xerox, IBM ve Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanları, bilgisayarlı nöroloji, sinyal işleme ve makine öğrenimi alanlarındaki ilerlemelerin mobil cihaz teknolojilerine entegrasyonu ile düşünce gücüyle çalışan cihazların bir hayal olmaktan çıkacağını söylüyor. Önümüzdeki on yıl içinde Beyin Bilgisayar Arayüzü (BCI) tabanlı mobil cihaz ve uygulamaların ilk versiyonlarının insanlığın kullanımına sunulacağı öngörülüyor.