Burun tıkanıklığı kalbi yoruyor

Devam eden burun tıkanıklığı yorgunluk ve kalitesiz uyku gibi sorunlara yol açıyor ancak daha kötüsü burun tıkanıklığına bağlı uyku apnesi zamanla koroner kalp hastalıkları ile yüksek tansiyona neden oluyor.

Burun tıkanıklığı, her yüz kişiden 10-20’sinde görülüyor. Ancak genellikle iyi bir solunumun nasıl olduğu bilinmediği için çok sayıda insan tıkalı burunla yaşamaya alışıyor ve problemi geçici yöntemlerle çözmeye çalışıyor. Ancak burun tıkanıklığı devam ettiği takdirde hem yorgunluk ve kalitesiz uykuya hem de uyku apnesi, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyona neden oluyor. KBB Uzmanı Dr. Hakkı Süha Özçelik, ağzı açık uyuma, horlama, gün içinde aşırı yorgunluk ile uyuklama sorunu yaşayanların bir uzmana başvurmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Her yaşta hemen herkes burun tıkanıklığı sorunu yaşıyor. En sık deviasyon ve burun etlerinde şişme sonucu oluşuyor. Ayrıca alerjiye, soğuk algınlığı, grip veya sinüzit gibi enfeksiyonlara ve burun içinde oluşan poliplere bağlı olarak da burun tıkanabiliyor. Hastalık geçince burun tıkanıklığı da ortadan kalkıyor.

DERİN UYKUYU ÖNLÜYOR

Dr. Özçelik, deviasyon ve burun etlerinde şişme gibi nedenlerle oluşan tıkanıklığın kalıcı olabildiğine vurgu yaparak şöyle konuşuyor: “Sürekli burundan yeterli hava alamayan kişinin öncelikle uykusu bozuluyor. Rahat ve derin uyku uyuyamama, uykuda horlama, nefesin durması, aşırı terleme, boğazda kuruma ve sık uyanma gibi sorunlar görülmeye başlanıyor. Uykunun yeterli ve kaliteli olmaması nedeniyle gün içinde hasta oturduğu yerde veya araba kullanırken uyuyor, özellikle efor sarf ederken, örneğin merdiven ve yokuş yukarı çıkarken çabuk yoruluyor ve nefes darlığı sorunu çekiyor.“

AĞZINIZ AÇIK UYUYORSANIZ DİKKAT!

Geceleri ağzı açık uyumanın uyku apnesine neden olduğunu vurgulayan Dr. Özçelik, “Ağzı açık uyumanın altında, burundan yeterli soluk alamayan kişide yaşanan en önemli sorun olan ve solunumun 20-30 saniye durması olarak ifade edilen uyku apnesi yatabiliyor. Uyku apnesi geniz etine bağlı olarak küçük çocuklarda gelişebileceği gibi, kilolu, boynu kısa ve burnu tıkalı yetişkinlerde de ortaya çıkabiliyor. Zamanında tedavi edilmezse yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları tetikleyebiliyor” diyor.

AMELİYAT NE ZAMAN GEREKİYOR?

Dr. Hakkı Süha Özçelik, geniz eti, deviasyon, kıkırdak ile kemik eğriliği, konka denilen burun eti büyümesi ile burun içinde et oluşumu gibi sorunların burun pasajını tümüyle tıkadığı durumlarda tek çözümün ameliyat olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Aynı şekilde kronik sinüzitlerde de ameliyata başvuruluyor. Akut sinüzitlerde ve alerjik burun akıntıları ile tıkanıklıklarında antibiyotik tedavisi ve burun spreylerine başvuruluyor. Burun içinde akut sinüzit, alerji veya enfeksiyona bağlı koyu bir salgı varsa ve bu nedenle burun etleri de aşırı şişmişse, burun yıkama solüsyonları, ilaç ve spreyle çözüm sağlanabiliyor. Ancak burun açıcı spreylerinde çok dikkatli olmak ve 5 günden fazla kullanmamak gerekiyor. Alerjik nezlede kortizonlu spreyler, doktor önerisine göre daha uzun süre kullanılabiliyor.“

LAZER KALICI ÇÖZÜM SUNUYOR

Alerjik yapılı kişilerde burun içinde sulu salgıya, burun etlerinde aşırı şişme ve burun tıkanıklığı eşlik ediyor. Bu hastalarda en iyi tedavi yöntemi ilaç kullanımı ve kortizonlu spreyler olmakla birlikte, şiş olan burun etlerinin lazer ile küçültülmesi kalıcı tedavi sağlıyor. Dr. Özçelik, ağrısız ve kanamasız olan bu yöntemde tampon da kullanılmadığını belirterek, “Hastanın burun pasajı açıldığı gibi aşırı sulu salgı da azalıyor. Bu sayede hastalar oldukça rahatlıyor” diyor.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir