Medical Park Uşak Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ceren Döğerli, metabolizmanızı güçlendirecek altın önerilerde bulunuyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin altın kuralları
Soğuktan korunmak kolay. Sıkı giyinmek, atkı, eldiven ve bere takmak ısınmanız için yeterli. Peki, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için nasıl beslenmeniz gerektiğini biliyor musunuz?
Kışın vücut direnci düşmeye başladığı için, vücut aldığı enerjiyi öncelikle direnç kazanmaya harcıyor ve yağ yakımı ikinci planda kalıyor. Bu da metabolizmanın yavaşlamasına ve kış aylarında kilo artışıyla karşılaşılmasına sebep oluyor. Ama kışın hem metabolizmamızı çalıştırıp hem de hastalıklardan korunmak mümkün.
Düzenli kahvaltı yapın
Kahvaltı etmediğimiz zaman metabolizmamız gün boyu normal hızının altında çalışır, ayrıca öğle yemeğine kadar şekerimiz de düşeceği için yememiz gerekenden daha fazla yemek isteriz. İlk tercih edeceğimiz besinler de vitamin ve mineral deposu sebzeler yerine, nişastalı-yağlı yiyecekler olur. Bu da metabolizmamızı iyice yavaşlatır, bağışıklık sistemimiz kuvvetlenmediği için gün boyu halsizliğimiz artar.
Az ve sürekli yiyin
Yemek yedikten sonra, sindirim sırasında vücut önemli miktarda enerji harcar. Sindirimden sonra ise metabolizma hızı yavaş yavaş düşmeye başlar. Metabolizma hızının devamını sağlamak için gün içinde 3 ana öğün yerine 4-5 ara öğün yiyebilirsiniz. Bu yöntemle daha az kalorili yemeklerle daha uzun süreli tokluk hissi sağlayabilirsiniz.
Suyu ihmal etmeyin
Günde ortalama 2,5-3 litre su içmeye çalışın. Su, toksinlerin ve metabolize edilen yağın vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olur.
Pul, acı ve sivri biber ekleyin
1 adet kırmızı acı biber (yaklaşık 45 gram) günlük C vitamini ihtiyacının tamamını tek başına karşılar. Acı biberde “yakıcı” özelliğini veren “capsaicin” bulunur. Bu da metabolizmayı hızlandırır. Yendikten sonra 3 saat boyunca metabolizma hızını 1.2-2 katına kadar yükseltebilir.
Soğan sarımsak tüketin
Soğan ve sarımsak hücrelerin yağ depolarını azaltmasına yardım eder. Vücudumuzda üretilen çok güçlü bir antioksidan olan glutatyonun üretimi için soğanın içinde bulunan cystein maddesinin soğan veya sarımsak yiyerek alınması gerekiyor. Çok kuvvetli bir antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın sebebi sayılan serbest radikalleri hücre içinde yok ediyor. Yine sarımsak antimikrobiyel özelliğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yemeklere eklenen soğan, sarımsak miktarının arttırılması bağışıklık sistemini güçlendirecektir.
Meyve yemeyi ihmal etmeyin
Portakal, greyfurt, limon gibi turunçgiller ve kivi yüksek oranda C vitamini içerir. Her öğünde C vitamini içeren yiyeceklerin olması bağışıklı sistemini güçlendirecektir. Ayrıca elma, greyfurt, kuru kayısı gibi pektin içeriği yüksek meyveleri tercih etmek de hücrelerin yağ emilimini azaltır.
Yeterli lif ve protein alın
Lifler vücudun süpürgesidir. Toksinleri atar, tok tutar, yağ emilimini azaltır. Kan şekerini dengeler. Fazla lif almaktan korkmayın, kalorisi yoktur, çünkü sindirilmez. Tam tahıllı ürünler, meyveler, sebzeler, kurubaklagiller iyi lif kaynaklarıdır. Düzenli et, tavuk, balık, yumurta, peynir, kurubaklagil tüketmeye çalışın. Protein kasları oluşturur. Yetersiz protein alımı metabolizmayı yavaşlatır. Her öğünde protein almaya çalışın. Böylece kan şekeri de dengelenir, tokluk hissi artar. Fazla protein ise yağ olarak depolanır, böbrek, karaciğer ve kalpte problem oluşturur. Ölçülü tüketimi yararlı olacaktır.
Yemeği erken yiyin
Günler kısalmaya başladığı için; geç saatte yenilen yemeğin sindirimi daha zor olacaktır. Araştırmalar, kuvvetli kahvaltı ve öğle yemeği ile hafif akşam yemeği yiyerek kilo verildiğini gösteriyor. Akşam yemeğini olabildiğince erken bir saatte, mümkünse yatmadan en az 4 saat önce yemeye çalışın.