Resmi tanıtımı öncesinde uzun zaman iWatch adıyla anılan ve hakkında çok fazla şey konuşulan Apple Watch nihayet ofisimize geldi. Henüz Türkiye’de resmen satışa çıkmayan saatin tüm detaylarını sizin için mercek altına aldık. Apple’ın şimdiye kadar ürettiği en kişisel cihaz olarak lanse ettiği Apple Watch, hem tasarımı hem de sunduğu zengin uygulama desteğiyle piyasadaki akıllı saatlerden kolayca ayrılıyor.
Apple’ın ilk akıllı saati olma özelliğini taşıyan Apple Watch’un en dikkat çeken yanlarından birisi tasarımı. Her zevke hitap etmek adına farklı kasa ve kayış tasarımları bulunan saat, 38-42 mm olmak üzere iki farklı boyut seçeneğine sahip. Saatin Apple Watch Sport versiyonu alüminyum gövde/Ion-X’le güçlendirilmiş cam, Apple Watch versiyonu paslanmaz çelik gövde/safir cam, Apple Watch Edition ise altın gövde ve safir camla birlikte geliyor.
Biz Apple Watch’un paslanmaz çelik kasalı ve beyaz renkli spor kordona sahip olan versiyonu inceledik. Paslanmaz çelik kasası ve safir camla kaplı ekranıyla oldukça havalı görünen saat, görülmeye değer bir tasarım çizgisine sahip. Kare form her ne kadar herkesin hoşuna gidecek bir tasarım anlayışı olmasa da Apple Watch’un tasarımından çoğu kişinin memnun kalacağını söyleyebiliriz. Elmastan sonra dünyanın en sert şeffaf maddesi olan safir kristal sayesinde Apple Watch ve Apple Watch Edition’un ekranı çizilmelere ve darbelere karşı oldukça dayanıklı.
Safir ekranının çizilmesinin neredeyse imkansız olduğunu belirtmekte yarar var. Uzun yıllar saatlerin yapımında tercih edilen paslanmaz çelik ise saatin gövdesinde kullanılmış. Bu malzeme hem saatin şık görünmesine hem de alüminyuma kıyasla darbelere karşı daha mukavemetli olmasına katkı sağlamış. Ancak altını çizmekte yarar var. Paslanmaz çelik kasa alüminyum kasaya kıyasla daha ağır. Bu da demek oluyor ki Apple Watch’un spor versiyonu günlük kullanım için daha rahat ve daha uygun.
Spor yapmayı ve spor kıyafetler giymeyi seven biriyseniz Apple Watch’un spor versiyonunu kullanmanız sizin için daha doğru bir karar olabilir. Apple Watch’un alametifarikalarından biri de bünyesinde barındırdığı Digital Crown adı verilen döner düğme. Saatin yan kısmında yer alan ve kurma koluna benzeyen bu düğme diğer cihazlardaki ana ekran düğmesinin yerini almış. Menülerde seçim yapmayı ve fotoğraflarda/uygulamalarda yakınlaşıp uzaklaşmayı mümkün kılan Digital Crown, Apple’ın iPod cihazlarında dokunmatik tekerleğe benzeyen Click Wheel tuşundan sonra icat ettiği en büyük yenilik olarak göze çarpıyor.
Saatin hemen arka kısmında ise safir lenslere sahip seramik kaplama, kızılötesi ve görünür ışıklı LED’ler ve fotodiyotlar yer alıyor. Bu sensörler kalp ritmini ölçerek Apple’ın kendi sağlık ve egzersiz uygulamalarıyla iletişime geçiyor. Saat kalp ritmini belli aralıklarda ölçme yeteneğine sahip. Tabii bunun için kollarınızı hareket ettirmeyip sabit durmanız gerekiyor. Kalp ritmi ayrıca Bakışlar kısmından da hızlı bir şekilde ölçülebiliyor ve daha gelişmiş bir kalori takibine büyük kolaylık sağlıyor.
İşletim Sistemi
• WatchOS
İşlemci
• Apple S1 işlemci
Bellek
• 512 MB RAM
• 8 GB hafıza
Ekran
• 1,5/1,7 inç plastik OLED
• 340 x 272 (290ppi) / 340 x 293 (293ppi)
Malzeme
• Alüminyum, paslanmaz çelik ve altın
Kayış seçenekleri
• Floroelastomer, paslanmaz çelik ve deri
Bağlantı
• Bluetooth 4.0, NFC, Wi-Fi (802.11 b/g/n)
Ağırlık
• 50 gram
Fiyat: 599 dolar (Yurtdışı)