Çocukların, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olabilmeleri için taze yaz meyvelerini yemeleri gerekiyor. Ancak bu sayede çocuklar hastalıklara karşı çok daha dirençli ve güçlü birer yetişkin olabilir
Çocukların büyüme ve gelişme dönemleri oldukça hassas bir süreçtir. Bu sebeple beslenme düzenlerinin de doğru bir şekilde ayarlanması gerekir. Özellikle anne sütü haricinde yeni bir besinle tanışacak çocukların bu süreci kolay atlatması oldukça önemlidir. Central Hospital’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Ünlütürk, “Çocuğun beslenme düzeni dengeli ve düzenli bir şekilde planlanmalıdır. Bu planlama yapılırken de meyveler kesinlikle atlanmamalıdır. Özellikle yaz döneminde bol meyve tüketimi ile çocuğun sıvı ihtiyacı karşılandığı gibi, terleme ile kaybettiği mineraller de telafi edilmiş olur” diyor. Uzm. Dr. Hasan Ünlütürk, çocuk beslenmesinde meyvelerin önemini anlattı… Meyveler beslenme düzenimizde oldukça önemli bir yere sahiptir. Her meyvenin içerdiği vitamin ve mineraller farklıdır. Bu nedenle vücuda sağladığı yararlar da değişiklikler gösterir. Meyveler içerdikleri A, C ve E vitaminleri sebebiyle vücudun yaşamsal işlevlerini koruyan antioksidanlardır. Özellikle C vitamini içeren meyveler, demir emilimini kolaylaştırır ve vücudun hastalıklara karşı direncini artırır. Ayrıca kiraz, erik, kayısı, şeftali, muz, karpuz ve kavun gibi meyvelerde bulunan vitaminler bağışıklık sistemini güçlendirir.
ÇOCUK GELİŞİMİNDE MEY VELER BAŞROLDE
Çocukların, gelişim süreçlerini sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için yeterli seviyede vitamin ve kalsiyum almaları gerekir. Bu durum da ancak vitamin ve kalsiyum açısından zengin besinler tüketildiğinde gerçekleşebilir. Unutulmamalıdır ki, çocuğun sağlıklı beslenebilmesi; tüketilen vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağlar sayesinde olur. Bu sebeple çocuğun beslenme düzeni dengeli ve düzenli bir şekilde planlanmalıdır. Bu planlama yapılırken de meyveler kesinlikle atlanmamalıdır. Özellikle yaz döneminde çocuğun bol meyve tüketmesi sağlanmalıdır. Çünkü sıcaklar yüzünden terleme yoluyla kaybedilen sıvı ve mineral ihtiyacı bu sayede telafi edilebilir.
AZ MİKTARDA YEMELİ
Bebek ve çocuk beslenmesinde meyvelerin önemi büyüktür. Meyveler hem kolay hazırlanır, hem de bebek alışmakta zorluk çekmez. Ayrıca meyveler çabuk sindirildiğinden katı gıdaya geçiş döneminde de yardımcı olur. Bebek katı gıdalara alıştırılırken, diğer yiyeceklerde olduğu gibi meyvelerde de az miktarlarda başlanmalıdır. Bebekte herhangi bir alerjik reaksiyon görülmediği takdirde meyvenin miktarı ve çeşitleri yavaş yavaş artırılabilir.
MEVSİMİNE UYGUN OLMALI
Bebeğe verilen meyvelerin mevsimine uygun olmasına özellikle dikkat edilmelidir. Meyve yedirilmeye başlanırken öğlenden önce ara öğün olarak bebeğe meyve suyu verilebilir. Öğlenden sonra ise yine ara öğün olarak bebeğe meyve püresi yedirilebilir. Elma, şeftali, kiraz, kayısı gibi meyvelerin kabuklarını bebekler sindirmekte zorlanabilir. Bu sebeple bu tarz besinlerin püre yapılarak bebeğe verilmesi daha uygun olur.
SİRKELİ SUDA BEKLETİN
Meyveler tüketilmeden önce bol suyla iyice yıkanmalıdır. Kabuğu soyulmayan meyvelerde tarımsal ilaçlar olabilir. Bu sebeple meyveler sirkeli suda bekletilmelidir. Bebeğe verilecek meyveler taze ve mevsimine uygun olmalıdır. Mevsiminde olmayan herhangi bir meyve bebeğe asla verilmemelidir. Meyveler bebeğe yedirilmeden önce mutlaka uzman bir hekime danışılmalıdır.
EK GIDAYA GEÇİŞTE İLK TERCİH EDİLEN MEYVE ERİK OLMALI
Elma: İçeriği itibariyle lifli bir meyvedir. Bu sebeple bağırsak düzeninin gelişmesinde büyük rol oynar. Ayrıca bol miktarda A, C ve E vitamini içerir. Bunların yanı sıra folik asit ve kalsiyum yönünden de oldukça zengindir. Elmanın bebeğe ne zaman ve hangi şekilde verileceğine doktor karar vermelidir.
Şeftali: A, B ve C vitaminlerini içerir. Potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir bakımından da oldukça zengindir. Bu sebeple bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Şeftali hazmı kolaylaştırır ve böbrekler için de oldukça yararlıdır. Bebek altı aylık olduktan sonra hekim kontrolünde verilebilir.
Kiraz: Bol miktarda C vitamini içerir. Vücudun bağışıklığını destekleyen antosiyanin (kırmızı-mavi bitki pigmentleri) gibi flavonoidlerden (bitkisel pigmentler) zengin bir meyvedir. Ayrıca içerisinde kuersetin denilen iltihap önleyici güçlü bir madde ve anti-kanserojen, anti-mutajen gibi bitki kökenli kimyasallar içeren elajik asiti de barındırır. Kiraz, bebek sekiz aylık olduğunda uzman hekim kontrolünde verilebilir.
Kavun: A ve C vitamini açısından oldukça zengindir. Ayrıca potasyum ve bir miktar da kalsiyum içerir. Kavun sulu ve kolaylıkla ezilebilen bir meyve olduğundan bebek yerken ve yutarken sorun yaşamaz. Bebek altı-sekiz aylık olduğunda kavun verilmeye başlanabilir.
Kayısı: Bol miktarda likopen (kırmızı karotenoid pigmenti) içerir. Ayrıca A ve C vitamini deposudur. Bağırsakları çalıştırıp dışkı kıvamını yumuşattığından kabızlık sorununa karşı da oldukça etkili bir meyvedir. Kayısı bebeğe altı aylık olduğunda verilebilir. Ancak mutlaka doktor tavsiyesi alınmalıdır.
Erik: Bebeklerde ek gıdaya geçiş sürecinde ilk tercih edilen meyve eriktir. Çünkü lif ve besin değerleri bakımından oldukça zengindir. Eriğin yağ ve şeker oranı yüksek değildir. Ayrıca sodyum da içermez. Bu sebeple bebekte herhangi bir alerjik reaksiyona da neden olmaz. Kabızlık sorununa karşı da fayda sağlar.
Karpuz: Yaz aylarının vazgeçilmez meyvelerinden biri de karpuzdur. Bol miktarda su ve C vitamini içerir. Sindirimi kolaylaştırır, bağırsakların çalışmasına yardımcı olur. Böbrekleri çalıştırdığından çok iyi bir idrar söktürücüdür. Karpuz bebeğe sekizinci aydan itibaren verilmeye başlanabilir. Karpuz nadiren de olsa bazı bebeklerde alerji veya kaşıntı yapabilir. Bu sebeple bebeğe karpuz verilmeye başlandıktan sonra bebek mutlaka takibe alınmalıdır. Ancak bebek alerjik bir yapıya sahipse öncelikle doktor onayı alınmalıdır.
Üzüm: İçerdiği vitamin ve mineraller sebebiyle tam bir antioksidan deposudur. Ayrıca beyin gelişimini ve sinir sistemini destekleyici özelliğe sahiptir. Özellikle siyah üzümde bulunan resveratrol maddesi anti kansorejen etkisi gösterdiğinden beyin hücrelerini korumaya da yardımcıdır. Üzümler bebeğe yedirilmeden önce çekirdek ve kabuklarından iyice temizlenmelidir. Çünkü çekirdek ve kabuk, bebeğin boğazına kaçabilir. Temizlenmiş üzümler daha sonra püre haline getirilerek bebeğe verilebilir.