Portatif bir yakın-kızılötesi tarama cihazıyla hastaların ya da kan bağışı yapanların damarlarını cilt üzerinden tespit eden bir cihaz üretildi.
Bazen hastanede kan verirken damarların bir türlü bulunamaması sorunuyla karşılaşırız ve o zamanlarda kendimizi delik deşik olmuş bir kevgir gibi hissederiz.
Avustralya’da Kızıl Haç tarafından kullanılan ve henüz deneme aşamasında olan bu yeni cihaz, bulunması zor olan damarları cilt üzerinden basitçe tarama yaparak tespit edilmesine yardımcı olarak kullanılmaya başlandı. Bu yöntemle hastanın derisi delinmeden damarlar kolayca bulunabiliyor.
Kullanılan yakın-kızılötesi teknolojisi, damarlar üzerinde belirli bir şekilde tepki vererek çalışıyor.
Damar görselleştirme teknolojisi, cilde damarın bir görüntüsünü yansıtmak için yakın-kızılötesi teknolojisini kullanıyor. Damarlarda, yakın-kızılötesi ışınları emen çok miktarda oksijensiz hemoglobin var ve cihaz bu görüntüyü yansıtmak için bu bilgileri kullanıyor. Makinelerin bireysel farklılıklar için ayarları var.
Cihaz daha önce, 900 kan bağışçısı üzerinde denenmiş. Bunun 300’ü ilk defa bağışta bulunanlar ve 600’ü daha önce bağışta bulunup yeniden gelenler. Cihazı geliştiren ekip, bu yolla kan bağışında bulunan insanların daha iyi ve güvenli bir deneyim yaşayacağına inanıyor. Kan bağış merkezinde, bu cihazın, damarı çıplak gözle görülemeyecek kadar görünmez olan kişilerde özellikle çok kullanışlı olduğu belirtildi.