SAĞLIK VE GÜZELLİK: DERMOKOZMETİK

“Dermatoloji” ve “kozmetik” kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan dermokozmetik, günümüzde yoğun ilgi görüyor. Nemlendiriciden göz bakım losyonuna, saç serumundan güneş kremine kadar pek çok ürünü artık içeriğine bakarak alıyoruz. Bir kadının hayatında etiket okuma alışkanlığının arttığı dönem genellikle hamilelik süreci olarak karşımıza çıkıyor. Üretim tekniği ve etki mekanizması açısından doktorların da tavsiye ettiği bu ürünler, çoğunlukla eczanelerde satışa sunuluyor. Bunun sebebi dermokozmetik ürünlerin cildin ihtiyacı olan etki mekanizmalarını içeriyor olması. Ayrıca, doğru yönlendirmenin de eczacılar tarafından yapılması gerekiyor.

CİLDE YARARLI ETKEN MADDELER
Dermokozmetikler, cilt problemlerinin azalmasına yardımcı olan insan vücudunda ve doğada doğal olarak bulunan etken maddeler içeriyor.
© A vitamini
© Alfa Hidroksi Asitleri AHA (meyve asitleri)
© Antioksidan
© Alfa lipoik asit
© Bitkisel kökenliler
© Peptit

YAŞLANMA HARiTANIZI ÇIKARIN
Güzel bir cilde sahip olmak için yolunuzu çizerken ailenizin tarihine uzun soluklu bir bakış yerinde bir karar olabilir. Çünkü eğer ailenizde ya da birkaç kuşak öncesinde cilt problemleri varsa, bunları bulmak ve en başından önlem almak akıllıca olr. Belki hiçbir şey yapmak istemeyeceksiniz. Bu durumda sadece güneşten koruyucu kremler ve nemlendirici de hiç yoktan iyidir. Nasıl görünmeyi seçtiğiniz kişisel bir karar. Eğer biraz açık renkli veya ince bir cildiniz varsa koyu renkli ve dolgun ciltlere göre üstünde biraz daha fazla çalışmanız gerekebilir.

ŞEKERDEN UZAK DURUN
Dünyaca ünlü anti-aging uzmanı Dr. Nicholas Perricone, sigara ve alkolden uzak durulmasını, günde en az 8-10 bardak su içilmesini ve yeterli uyku alınmasını tavsiye ediyor. Dr. Perricone, zamana bağlı olan içsel yaşlanmanın yanı sıra, güneşe maruz kalma, sigara içme, çevresel toksinler, aşırı alkol tüketimi, stres, sert sabunlar ve deterjanlar, uykusuzluk, yanlış kozmetikler ve özellikle A, C ve E vitaminleri ile folik asit yönünden yoksul, yağ ve tuz açısından zengin bir diyetin yaşlanma sürecine destek veren dış etkenler olduğunu kaydediyor. Genç görünmek için sofra şekeri, bal, pekmez, çikolata, mısır, makarna, pilav ve ekmek gibi yiyeceklerden uzak durulmasını öneriyor. Kırışık önleyici yiyeceklerin ise kiraz, vişne, greyfurt, armut, erik, şeftali ve portakal olduğunu belirtiyor. Karbonhidratların yalnızca tahıl, hazır olmayan yulaf, mercimek ve baklagillerden alınmasını öneriyor. Doymuş yağlardan uzak durulmasını ve doymamış yağlara yönelinmesini tavsiye ediyor.

MİNİMUM ALERJİ RİSKİ
Dermatolojik testlerden geçirilen bu ürünler bir ilaç gibi tüm kontrolleri yapılıp, alerji testlerinden geçirilip piyasaya sunuluyor. Parfüm ve renk içermeyen bu ürünler minimum alerji riski taşıyor. Zaten çoğunlukla bu ürünler alerji gibi bazı cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılabiliyor. Yine de egzama, kızarıklık veya hassasiyet gibi sorunlarınız varsa doktor tavsiyesi mutlaka öneriliyor.

GÜNEŞE KARŞI EKSTRA KORUMA
Özellikle küçük yaşlarda zararlı UV ışınlarından korunmak ilerleyen yıllar için büyük önem taşıyor. Küçükken maruz kaldığımız güneş ışınları yaşlanma etkilerini hızlandırıyor. Dermokozmetik güneş ürünleri de yine benzerlerinden içerikleri ve üretim şekilleriyle ayrılıyor. Bu ürünler cildin savunma sistemlerini güçlendirip, filtrelerden önce güçlü bir koruma sağlıyor.

CİLDİN YAŞLANMA SÜRESİ DEĞİL, ONA NASIL BAKTIĞINIZ ÖNEMLİ
Cilt yaşlanmasını antiaging ürünlerle yavaşlatmanın mümkün olduğu söyleniyor. Yaşlanma sürecinde, genç ve olgun ciltler için farklı ürünler kullanmak gerekiyor. Kadınların yaşlanmayı geciktirmek, daha genç, güzel, sağlıklı ve doğal görünümlü bir cilde sahip olmaları için, 30’lu yaşlarından itibaren ciltlerine uygun antiaging ürünleri kullanmaları gerekiyor. Tedaviye yönelik kullanım amaçları dışında dermokozmetik ürünler, yaşlanma etkilerinin önlenmesi için de öneriliyor.