Op. Dr. Uğur Çerçi; baş ağrısı, ateş, burun akıntısı gibi şikayetlere yol açan sinüzit hastalığının ilaç ya da gerekirse ameliyatla tedavi edilebileceğini söyledi.
Sinüsün burun ve göz çevresindeki kemiklerin içindeki boşluklara verilen isim olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Uğur Çerçi, sinüzit hastalığının tedavi seçeneklerini anlattı. Belirtilen bölgelerdeki boşlukların burun içine açıldıkları kanallardaki tıkanıklıklar nedeniyle iltihaplandığında ortaya çıkan enfeksiyonla sinüzit hastalığının oluştuğunu ifade eden Dr. Çerçi, “Sinüzitin
akut ve kronik (müzmin) olmak üzere iki tipi vardır. Akut sinüzitte; burun tıkanıklığı, sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı, gözlerin etrafında ağrı, yüzde basınç hissi, öne eğilmekle artan yüz veya baş ağrısı, kötü ağız kokusu belirtileri bulunabilir. Bazen de kuru öksürük, hafif ateş şikayetleri görülebilir. Kronik sinüzitte, belirtilerin süresi üç aydan uzundur” dedi.
TEDAVİ VE AMELİYAT
Akut sinüzitin tedavisinin antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapıldığını belirten Dr. Çerçi, “Eğer sinüzit kronik hale gelmişse ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinde açılmayacak tıkanıklıklar oluşmuşsa ve bu tıkanıklıklara sebep olabilecek septum deviasyonu (kıkırdak eğriliği), burun eti büyümesi, sinüs içi polip oluşumu gibi faktörle de varsa ameliyatla aynı seansta tedavi etmek gerekir. Hastanın tedavilere rağmen iltihaplı ya da kronik sinüziti ile ilişkili şikayetleri sık tekrarlıyorsa, sinüzitin tekrarlamasına yol açabilecek anatomik bozukluk veya varyasyonlar varsa ve sinüziti kolaylaştıran etkenlerin de tedavi edilmesiyle şikayetlerde azalma sağlanamıyorsa ameliyat kararı verilir” diye konuştu.
AMELİYATIN ZAMANLAMASI
Ameliyatın zamanlamasının da önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Çerçi, şunları söyledi: “Zamanlama olarak, hastanın akut iltihaplı olmadığı dönem; polipli sinüziti olanlarda ise polipleri ağız ve burun yoluyla alınacak steroidli ilaçlarla olabildiğince küçülttükten sonraki dönem tercih edilir. Çünkü bu koşullar tıbbi tedaviler ile sağlandığında sinüzit ameliyatı çok daha konforlu olur ve başarısı yükselir.”
OPERASYON TEKNİĞİ
Operasyonun patolojinin yaygınlığına göre ve beraberindeki anatomik duruma bağlı olarak 30-60 dakika kadar sürebildiğini anlatan Dr. Çerçi, şu bilgileri verdi: “Operasyon hastanın genel durumuna bağlı olarak genel anestezi veya lokal anestezi ile yapılabilir. Her geçen gün gelişen teknoloji ile birlikte operasyonlar endoskopik olarak yapılmaktadır. Operasyonda açılan sinüs boşluklarına eriyen tampon ya da 3.5 santimetre uzunluğunda süngerimsi materyel konulmaktadır. Burun ve göz çevresinde herhangi bir şişme ve morarma olmamaktadır. Operasyon sonrası hasta aynı gün taburcu edilmektedir. Operasyon kadar operasyon sonrası hastanın takibi de çok önemlidir. Özellikle polipli hastalarda 1, 3, ve 6. aylardaki kontroller, hastalığın tekrarlamaması açısından oldukça önemlidir.”
TEKRARLAR MI?
“Ameliyattan sonra sinüzit tekrarlar mı?” sorusunu da yanıt veren Çerçi, “Eğer beraberinde çok ağır bir alerjik riniti varsa ve ameliyat sonrası hastanın ilaç tedavisi ile durumu iyi takip edilmezse sinüzit tekrarlayabilir. Sinüzit ameliyatının başarısı için, sinüzite yol açan ve kolaylaştıran faktörlerin beraber ele alınması, ameliyatın doğru teknik ve araçlar kullanılarak yapılması gerekir. Ayrıca bunların yanında endoskopik sinüs cerrahisi deneyimi ve güncel teknikleri takip etmek önem taşır” diye konuştu.