Özellikle bizim toplumumuzda anne babalar, çocukları için çok fazla özveri gösterirler. Öyle ki onların yapması gereken şeyleri de yaparak çocuklarına yardımcı olduklarını düşünürler. Oysa bu onlara verilebilecek en büyük zarar… Uzm. Psikolog-Aile Danışmanı Dilara Çalışkan, çocuklara sorumluluk vermemenin, onları özgüvensiz bir birey haline getireceği konusunda ebeveynleri uyarıyor.
Her ebeveynin ideali, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmesidir. Çocuktaki sorumluluk duygusu biraz büyüyünce ya da bir gün içerisinde kazanabileceği bir beceri değildir. Sorumluluk duygusu yaşamın ilk yıllarından itibaren başlar. Yaşamla ilgili diğer değerler gibi sorumluluk duygusu da çocuğun ebeveynlerinden ve sosyal çevresinden öğrendiği ve geliştirdiği bir süreçten oluşur. Bazı bireyler sorumluluk duygusunu kazanmaya daha yatkın ya da istekli olabilirler. Örneğin ebeveynler aynı tutumları sergiledikleri halde kardeşlerin birbirinden farklı kişilik özellikleri göstermesi her bireyin kendine has özellikleri olduğunun kanıtıdır. Kişisel farklarımız bizi biz yapsa da, sorumluluk duygusu öğrenilen bir beceridir. Bu becerinin kazanılmasında ebeveynlerin rolü büyüktür.
Çocuklara sorumluluk duygusunu kazandırmak için, ebeveynlerin çocuğun yaşına, cinsiyetine ve kişilik özelliklerine uygun görevleri, çocuğun yapmasına fırsat vermeleri gerekir. Olumlu davranışın oluşabilmesi için model olmak önemlidir.
NEDEN SORUMLULUK VERMELİ?
Sorumluluk denilince akla gelen, bir takım görevleri yerine getirmektir. Sorumluluk duygusu ve özgüven arasında doğru bir orantı bulunmaktadır. Sorumluluk duygusu arttıkça özgüven duygusu da artmaktadır. İhtiyaçlarını tek başına karşılayabilen bir çocuğun ebeveynlerine ya da diğer büyüklere olan bağımlılığı giderek azalacaktır. Çocuk zamanla yaşam ile ilgili yeni beceriler öğrenir. Örneğin bir bebeğin konuşmaya başlamadan önce farklı sesler çıkarması, sonrasında istediği bir şeyi elde etmek için ağlaması, zaman içerisinde ağlamanın yerini de konuşma alır. Çocuğun kazandığı her beceri birey olmasında önemli bir adımdır. Becerilerinin geliştirmesi için fırsat verilmeyen çocukların genelde yeterlilik ve özgüven duygularında problemler olmaktadır. Bir çocuk kendi başına yemek yiyebilecekken, etrafa döküyor diye bir yetişkin tarafından yemeği yedirilirse, kaşık tutma becerisinin gelişimi engellenmiş olacaktır.
Bu davranışın sonucunda çocuğunuza verdiğiniz mesaj ‘sen zaten hiçbir şey yapamıyorsun, ben senin yerine yaparım’ dır. Çocuğunuzun düşüncesi ise ‘ben beceriksizim, hiçbir şeyi kendi başıma yapamam’ olacaktır. Farkında olmadan verdiğiniz mesajlar çocuğunuzun hayattaki seçimlerinin olumlu ya da olumsuz yönde etkilemesine sebep olacaktır. Ev ortamında sorumluluğu olmayan çocuklar, okula başladıkları zaman eşyalarını toplamakta, ödevlerini yapmakta zorluk yaşarlar. Dışarıda karşılaştıkları problemler karşısında çözüm üretmekte zorlanır ve bir yetişkinin yardımına ihtiyaç duyarlar.
Sorumluluk Bilincini Oluştururken Ebeveynlerin Rolleri Nelerdir? Sorumluluk bilinci aşamalı olarak gelişen bir süreçtir. Peki bu aşamalar nelerdir? Çocukların gelişim süreçlerindeki fiziksel, bilişsel, sosyal gelişimleri ilerledikçe yaşamlarıyla ilgili sorumluluk almaya hazır hale gelirler. Bir çocuk hareketlerini kontrol edebildiği andan itibaren, kendi giysilerini giyip çıkartabilir. Böylece giyinme ve soyunma becerisini kazanmış olup aynı zamanda, sorumluluğunu da almış olur. Ebeveynler olarak çocuğunuzun yapabileceği her şeyi sorumluluk olarak ona verin. Beceriler kullandıkça gelişecektir. Bir çocuk kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabildiğini gördükçe özgüveni de artacaktır. Bizler nasıl ki bir işte başarılı olduğumuzda keyif alıyor, motivasyonumuz artıyorsa çocuklar içinde aynı duygular geçerlidir.
ÇOCUKLAR ÇOK İYİ GÖZLEMCİDİRLER
Ebeveynler olarak dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise çocuğumuzun yapmasını istediğimiz şeyleri öncelikli olarak bizlerin yapmamasıdır. Çocuklar çok iyi gözlemcilerdir. Eğer anne-baba gün içerisindeki görev ve sorumluluklarını aksatıyorsa ya da istemeyerek yapıyorsa çocukta sorumluluğun kaçınılması gereken bir durum olduğunu düşünecektir. Ebeveynler genelde çocuklarını olumsuzluklardan korumaya ve hayatlarını kolaylaştırmaya çalışırlar. Sabahları okul için kıyafetlerini hazırlar, giydirir, ayakkabılarını bağlar, ödevini yapmadıysa onun adına ödevini de yaparlar. Tüm bunlar kısa zamanda çocuğunuza zarar vermez, ancak uzun vadede çocuğunuzun gelişimini olumsuz etkileyebilir. Birileri her gün sizin işlerinizi yapsa, siz o işi öğrenmek için çaba gösterir miydiniz? Ebeveynleri tarafından kendisinin giderebileceği ihtiyaçları karşılanan çocuklar becerilerini geliştirmeye ihtiyaç duymayacaktır.
Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun yaşına uygun sorumluluklar bulunabilir. Her yeni davranışın öğrenilmesi ve tekrar edilmesi için olumlu bir geri bildirime ihtiyaç vardır. Ebeveynlerin ilgileri ve onayları davranışın öğrenilmesinde önemli anahtarlardan biridir. Çocuklara sınır koyarken ne yapmamaları gerektiğini değil, ne yapmalarını gerektiğini söylemek önemlidir. Çocuğunuz istemediğiniz bir davranışta bulunduğunda ona kızmak yerine, istediğiniz bir davranışı yaptığında sakince onunla oynamak veya ilgi göstermek olumlu davranışın pekişmesine yardımcı olacaktır. Tabi ki bu, olumsuz davranışlara izin vermek anlamına gelmemelidir.
Ebeveynler olarak küçük yaştan itibaren çocuğun önce kendiyle ilgili sorumluluklarını öğrenmesi gerekmektedir. Sonra ev ile ilgili sorumlulukların paylaşımı ve sosyal sorumluluklarının bilincini kazandırmak, çocuğunuzun birey olması için atılacak en önemli adımlardır.