Bebeğinizin sık hastalanmasını istemiyorsanız tek yapmanız gereken bağışıklık sistemini güçlendirmek. Peki anne-babalar çocuklarının sağlıkla büyüyüp gelişmesi için neler yapmalılar? Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Yıldırım, konu ile ilgili önemli bilgiler verdi.
1- Bebeğinizi ilk 6 ay mutlaka emzirin: İlk 2 yıl anne sütü ile geçen başta oligo sakkaritler olmak üzere antienfektif öğeler (enfeksiyonlara karşı çocukları koruyan anne sütündeki elementler ) hayatın ilk 6 ayında önemli rol oynar.
2- Aşılarını zamanında yaptırın: Aşılama ile çocuklarımızı sık görülen enfeksiyon hastalıklarına karşı önceden bağışıklamış veya daha da önemlisi enfeksiyon hastalıklarının seyrinde gelişebilecek komlikasyonlarına karşı korumuş oluyoruz.
3- Düzenli ve dengeli beslemeye özen gösterin: Folik asit, A,C,E, D, B6 vitaminleri, çinko, bakır, demir ve selenyum mineralleri bağışıklık sistemiyle ilgili olan vitamin ve minerallerdir. Çocuğunuzun bağışıklık sisteminin güçlü olabilmesi için bu öğeleri içeren besinlerin günlük beslenme planında belli miktarlarda vermeye özen gösterin. Unutmayın ki ihtiyaçlar yaşa göre farklılık gösteriyor. Bu nedenle çocuğunuzu kendi yaş aralığına göre değerlendirin ve sağlıklı beslenme kuralları çerçevesinde besleyin.
4- Balıksız olmaz: Çocuk beslenmesinde özellikle omega 3 yağ asitlerinin önemi fazla. Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini destekleyici etkisi var. En önemli omega 3 yağ asidi kaynağı balık ve de zeytinyağı olup; yemekleri hazırlarken zeytinyağı kullanmanız ve omega 3 yağ asitlerinin zengin olduğu balığı çocuğunuza haftada 2 defa yedirmeniz yağ asitlerinin dengelenmesinde fayda sağlıyor.
4- Balıksız olmaz: Çocuk beslenmesinde özellikle omega 3 yağ asitlerinin önemi fazla. Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini destekleyici etkisi var. En önemli omega 3 yağ asidi kaynağı balık ve de zeytinyağı olup; yemekleri hazırlarken zeytinyağı kullanmanız ve omega 3 yağ asitlerinin zengin olduğu balığı çocuğunuza haftada 2 defa yedirmeniz yağ asitlerinin dengelenmesinde fayda sağlıyor.
5- Şeker vermeyin: Şeker tüketiminin fazla olması bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor. Bunun nedeni ise aşırı şekerli gıda tüketimi çocuklarda ”insülin direnci” dediğimiz duruma neden oluyor. İnsülin direnci, çocuklarda başta obezite, hipertansiyon, diyabet olmak üzere pek çok hastalığın gelişiminde büyük rol oynuyor. Mümkünse ilk 2 yıl çocuğunuzu şekerli gıdalardan (özellikle çay şekeri, mısır şurubu vs.) uzak tutun.
6- Ceviz, fındık ya da badem yedirin: Kuruyemişlerdeki magnezyum, C vitamini ve omega 3 yağ asitleri bağışıklık sistemini destekliyor. Çocuğunuzun kilo problemi yoksa günde 1 adet ceviz veya 4-5 adet fındık ya da 4-5 adet badem verebilirsiniz. (kabuklu kuruyemişler ile beslenme aspirasyon -soluk borusuna kaçma- riski nedeniyle ilk 5 yaştan sonra önerilmekle beraber bu zaman zarfında ya anne baba gözetiminde dikkatlice ya da blenderize edilip gıdalara eklenebilir.)
7- Susuz bırakmayın: Su, vücudun en çok ihtiyaç duyduğu birleşendir. Susuz kalan bir vücutta bağışıklık sisteminin görevini yerine getirmesi sekteye uğruyor. Bu nedenle çocuğunuza (yaş grubuna bağlı değişmekle beraber örneğin 1-3 yaşta ortalama 100-120 cc/kg miktarında) su içirmeyi ihmal etmeyin.
8- İdeal kilosunun üzerine çıkmasını önleyin: Aşırı kilo alımı ile bağışıklık sistemi zayıflıyor. Çünkü az evvel bahsettiğimiz obezite, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkları tetikleyen ”insülin direnci” dediğimiz durumun ortaya çıkmasını hızlandırıyor.
9- Güneş banyosu yaptırın: ‘Güneş girmeyen eve doktor girer’ , çünkü D vitamini yetersizliği ile bağışıklık sistemi zayıflıyor. Çocuğunuz D vitamininin en önemli kaynağı olan güneşten yeterince faydalanmalı. Bahar aylarında çocuğunuzu günlük 5-10 dakika olacak şekilde güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde güneşe çıkarın. Bunun yanı sıra çocuklarda görülen D vitamini eksikliğine karşı hekiminizin yapacağı vitamin desteğini kullanın.
10- Uykusuz kalmasın: Uykusuzluk bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Uyku saati düzensiz çocuklarda hastalıklar daha çok görülüyor.
11- Bu besinleri ihmal etmeyin: Brokoli, karnabahar, lahana, kereviz, enginar, sarımsak gibi pişerken koku salan besinler bağışıklık sistemi için önemli olan antioksidan içeriyor ve savunma sistemini destekliyorlar. Ancak çocuğunuza mevsiminde çıkan sebze ve meyveyi yedirin. Sebze ve meyveleri mümkün olduğunca çiğ veya haşlama olarak yedirmeye özen gösterin.
12- Gelişigüzel ilaç vermeyin: Bağışıklık sisteminin en büyük düşmanlarının başında ilaçlar geliyor. Çocuğunuz hastalandığında doktoruna danışmadan asla ilaç vermeyin (özellikle de antibiyotiklere dikkat!)
13-Sigara içmeyin: Sigara içimi özellikle kronik akciğer hastalığın olan çocukların (astım) hastalıklarının seyrinde hastalığın gidişini kötü yönde etkiliyor. Pasif içiciliğin de üzerini çizelim; pek çok anne -baba balkonda veya iş yerinde içseler de üzerlerine sinen koku tüm çocuklar için bilinenin aksine ciddi bir risk faktörüdür.
14- Hareket önemli: Çocuklarınıza yürümeye başladıkları ilk aylardan itibaren her gün en azından 1 saat (mümkünse açık havada) yürütün; unutmayın ki fiziksel aktivite insülin direncini yenmede en önemli unsurlardan biri!
15- El ve diş temizliğine özen gösterin: Çünkü mikroplar en sık solunum ve direkt temas yoluyla çocuklarımıza bulaşıyor.
16- C vitamininden zengin besleyin: C vitamininden zengin beslenmenin ( turunçgiller ve tüm yeşil sebze/meyveler başta olmak üzere) yanısıra, enfeksiyon hastalıklarının seyrinde de hekiminizin önerdiği dozlarda C vitamini desteği alabilirsiniz.
17- Çinkoyu baş tacı edin: Bağışıklık sistemi için önemli bir mineral olan çinko, 200’e yakın enzimin çalışmasında rol oynuyor. Çocuğunuzun çinko kaynağı kırmızı et, balık, peynir ve kuruyemişi dengeli tüketmesine özen gösterin.
18) Demiri unutmayın: Demir eksikliğinde çocuğun hücresel bağışıklığı direkt etkileniyor ve savunma sistemi zayıflıyor. Çocuğunuza bolca demirden zengin gıda (kırmızı et, yeşil mercimek, yumurta sarısı, yeşil yapraklı sebzeler vs) yedirmeyi ihmal etmeyin. Bebeklere de doktor kontrolünde isteniyorsa kan tetkikleri yapılmalı ve sonuca göre gerekirse demir takviyesi alınmalıdır.