Demirin vücutta çok büyük önem taşıyan, gıdalarla günlük olarak ihtiyacın karşılanması gereken bir mineral olduğunu belirten Özel FBM Tıp Merkezi Estetik Kliniği Diyetisyeni Mustafa Tilekli, “Çoğunlukla karaciğerde ve dalakta depo edilir. Hücrenin temel yapı taşlarından olan DNA nın ve bağışıklık sisteminde görev alan enzimlerin yapısına katılır. Bu sayede vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasına yardımcı olur. Demir kanda oksijenin taşınmasını sağlayan hemoglobinin yapısında bulunur dedi.
”Hem demirin kaynağı kırmızı ettir”
Gıdalarda bulunan demirin 2 türlü olduğunu belirten Tilekli, “Bunlar, organik (hem) ve inorganik (non-hem) olarak iki türlüdür. Vücutta en etkili kullanılan, bağırsaklardan emilimi en yüksek olan hem demirdir. Besinlerde bulunma oranlarına göre ise bu durum tam tersidir. Hem demirin kaynağı kırmızı ettir. Kırmızı et grubundan ise en çok koyun ve sığır etinde bulunur. Hem olmayan demir kaynağı olarak yumurta, kurubaklagiller, koyu-yeşil yapraklı sebzeler ve yağlı tohumlar olarak sıralanabilir. Demirin günlük alınan miktarı kadar vücutta emilebildiği oranda çok önemli bir konudur.
Hem demirin yüzde 15-25 arası emilime katılırken hem olmayan demirde bu oran yüzde 2-15’e kadar düşmektedir. Hem demirin emilimini özellikle asidik ortam, protein varlığı ve C vitamini arttırmaktadır. Hem olmayan demir emilimi ise hem demirle artar. Yani etli yemeklerin yanında limon suyu eklenmiş salatalar tercih edilerek veya kurubaklagil yemekleri yine C vitamininden zengin sebzelerle hazırlanmış salatalarla tüketilirse demir emilimi azami seviyeye çıkartılır. Yumurtada non-hem demir bulunduğundan emilimi arttırmak için salatalarla birlikte tüketilmesi önerilir. Diğer yandan diyette fazla miktarda fitat (tahıllar, kurubaklagiller), kalsiyum bulunması demir emilimini olumsuz yönde etkilemektedir. Fitatlar en çok tahıl kurubaklagil grubunda bulunur. Pişirme sırasında ve ekmeğin mayalanması sonucu fitat oranı düşer. O yüzden tercihimiz mayalı ekmek yönünde olmalı ve bakla yemeklerini hazırlarken iyi pişirdiğimizden emin olmalıyız. Kalsiyum da demirin emilimini olumsuz etkileyen etmenler arasındadır. Kalsiyumu günlük ihtiyacın çok üzerinde almak veya demir içeren gıdalarla birlikte tüketmek emilimi azaltacaktır. Teneke konserve gıdalarında açıldıktan sonra uzun süre bekletilmesi sonucu içeriğinin değişmesi demir emilimini azaltan diğer sebeptir. Yemeklerle birlikte içilen çay ve kahve içlerinde bulundurduğu tanen, polifenol gibi maddeler yüzünden emilimi azaltır diye konuştu.
”Demir eksikliği anemiye yol açıyor”
Demirin uzun süreli alımının azaltılması veya çeşitli emilim bozuklukları sebebiyle vücutta demir eksikliğine bağlı aneminin oluşacağını belirten Tilekli, “Demir Eksikliği Anemisi (DEA) oluşumu bir anda gerçekleşmez önce vücudun demir depoları boşalır daha sonra demirin yapısına katıldığı kan hücrelerinin (hemoglobin) sayısında azalma gözlenir. DEA kendini iştahsızlık, dikkat dağınıklığı, sık sık hastalanma gibi belirtilerle gösterebilir. Demir ihtiyacının en çok arttığı dönemler olan bebeklik, çocukluk ve gebelik dönemlerinde DEA sık gözükür. Demir eksikliği anemisi oluşmadan beslenme ile demir seviyesinin korunması çok önemlidir. Diyette et grubundan besin tüketimine önem verilmeli. Yumurta ile sebze yenilmesi tercih edilmelidir. Bitkisel kaynaklı demiri hayvansal kaynaklı demirle birlikte tüketmek emilimi arttıracaktır. Aşırı posalı gıda demir emilimini olumsuz etkileyeceğinden bu miktara da dikkat edilmelidir. Kullanılmasında herhangi bir engel oluşturacak hastalıklar mevcut değilse pekmez ve kuru meyve tüketimine de ağırlık verilmelidir. Düzenli aralıklarla demir seviyesi kontrol edilmelidir. DEA oluşmuş ve demir takviyesi alınıyorsa bu konuda doktor gözetimi çok önemlidir. Demirin azıda çoğu da zararlıdır şeklinde konuştu.