Oburluk deyince, çok yemek yiyen, hiç doymayan, iştahlarına hakim olamayan kişiler akla gelir. Bir kişiye obur diyebilmemiz için, kişinin sadece tatlı düşkünü olması veya ekmeği çok sevmesi yetmez, kişinin 24 saat yemek yiyebiliyor olması gerekir.
Obur bir kişinin davranışını izlerseniz;
1- Acıkmadan yerler.
2- Yemek seçmezler, tatlı üzerine tuzlu bir gıda, hatta çok doyurucu bir yemeğin üzerine başka bir atıştırmalığı çok kolay yiyebilirler.
3- Yemek yemekten hareket etmeye fazla zaman bulamazlar.
4- Uzun yürüyüşlerden hoşlanmazlar.
5- Yanlarında mutlaka bir atıştırmalık taşırlar.
6- Genelde su içmek yerine özellikle şekerli ve asitli içecekleri tercih ederler.
7- Çabuk yorulurlar.
8- Yatmadan önce mutlaka bir şeyler yemek için mutfağa gidip buzdolabını açarlar.
9- Genelde ne yemek istediklerini bilemezler.
10- Derin uyuyamazlar.
11- Uyku arasında mutlaka kalkıp bir şeyler yeme ihtiyacı hissederler.
12- Sabah tok kalkarlar.
NEDEN OBURLAR SÜREKLİ YEMEK YERLER VE BİR TÜRLÜ DOYMAZLAR?
Aslında vücudumuzun ihtiyaçları bellidir. En önemli ihtiyacımız enerjimizi sağlayan karbonhidrat yani şekerdir. Bunun dışında proteinlere, yağlara, vitaminlere, minerallere ve az miktarda demir, bakır, çinko gibi elementlere ihtiyaç duyarız. Eğer gıdalar ile bu ihtiyaçlar tamamlandıysa açlık duygusu kapanır. Hatta doğadan bir örnek verirsek, vahşi bir hayvan toksa avlanmaz. Eğer genetik bir hastalığımız yoksa tüm canlılarda sistem böyle işler.
Vücudumuz lüzumsuz yere acıkmaz ve sizden bir şeyler yemenizi istemez. O zaman oburluğa bu bakış açısı ile baktığımızda, karşımıza iki sonuç çıkıyor. Obur insanlar bir şeyler yediklerinde, ya vücudun ihtiyaç duyduğu gıdaları yemiyorlar veya yedikleri besinler içerisinde ihtiyacımız olan bölümleri sindiremiyorlar.
O zaman obur kişilerin sağlıklı yaşam tedavilerinde, bu kişilerin yemelerine engel olmak için iştahlarını azaltmaya çalışmak yerine, vücutlarının ihtiyacı olan besinleri yemeye yönlendirmek ve bu besinlerin sindirimini kolaylaştırmak, obur bir kişiyi çok daha kolay tedavi etmemizi sağlar.