Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile İstanbul Sanayi Odası (İSO), Marmara Bölgesi’ni yüksek teknoloji ve inovasyon merkezi haline getirmek üzere işbirliği protokolü imzaladı. Marmara Bölgesi’ni sanayi havzası haline getirecek protokol, Bursa’yı yerli otomobilin merkezi olarak konumlandıracak. İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’daki ana ve yan sanayi de sisteme entegre edilecek. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Marmara Havzası’nın ekonomik gücünü işbirliği sayesinde daha da yukarıya taşımayı hedeflediklerini söyledi. Burkay, “Türkiye kendi otomobilini üretme noktasında cesur ve doğru bir adım attı. Bursa iş dünyası olarak biz de ilk Türk markasının üretimine talip olduk. Merkezi Bursa’da olacak yerli otomobil üretimini İstanbul Sanayi Odası ile İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’daki ana ve yan sanayimizi entegre ederek planlayacağız” dedi.
EZBER BOZAN İŞBİRLİĞİ
ABD ekonomisine yön veren San Francisco Havzası ve Almanya’daki Baden Württemberg bölgelerinin uyguladığı stratejilerin, İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi üretim merkezlerinin bulunduğu Marmara Havzası’nda hayata geçmesi gerektiğini vurgulayan Burkay, 2023 hedeflerine ulaşmanın 1. Bölge şehirlerinin yeniden kurgulanmasıyla mümkün olabileceğini kaydetti. Burkay, “Ülkemizin ileri teknoloji ihracatının yüzde 60’ını, orta ileri teknolojilerde de ihracatın yüzde 80’ini karşılayan 1. Bölge, yine Türkiye’nin zenginlik üreten merkezi olacak” diye konuştu. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da bir süredir yaptıkları görüşmeleri ve birlikte yürüttükleri ortak çalışmaları somut bir ürüne dönüştürdüklerini söyledi. Bahçıvan, “İSO ile BTSO’nun işbirliği protokolü, ezber bozan bir uygulamaya örnek teşkil ediyor” dedi. Bursa’nın, İstanbul’dan sonra ticari potansiyel açısından bölgenin en büyük ili durumunda olduğunu vurgulayan Bahçıvan, İstanbul’un da Türkiye ekonomisinin geçirdiği tüm dönüşümlerde merkezi rol oynadığını kaydetti.
SANAYİ HAVZASI KURULUYOR
Marmara Bölgesi’nin bir sanayi havzası olarak bütünsel bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirten İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, şunları anlattı: “Gelişmiş sanayi altyapılarıyla İstanbul ve Bursa’nın böyle bir perspektifte özel bir konumu olacak. Bölgede en önde gelen bu iki şehrin işbirliği, Kocaeli başta olmak üzere bölgedeki diğer şehirleri de olumlu etkileyerek bir sinerji yaratma potansiyeline sahip.”
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ BİR ARADA
Bursa’nın, Marmara Bölgesi’nde İstanbul’dan sonra ticari potansiyel açısından bölgenin en büyük ili olduğunu anlatan Bahçıvan, “Bursa çalışan kişi ve iş yeri bakımından İstanbul ve İzmir’den sonra 3’üncü, ülke ekonomisine katma değer açısından da 4’üncü sırada. İstihdam konusunda da Türkiye’nin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan bir merkez” dedi. Marmara’nın ayrıcalıklı bir bölge olduğuna işaret eden Bahçıvan, “Marmara Bölgesi ülkemizin yetişmiş işgücü ve yüksek katma değerli potansiyeli bakımından da fevkalade ayrıcalıklı bir konuma sahip. Sadece İstanbul’da 49 üniversite ve 5 teknoloji geliştirme merkezi burada yer alıyor. 4 üniversitenin bulunduğu Bursa, yakın illerdeki 6 üniversite ve diğer teknoloji geliştirme bölgelerini bir arada düşündüğümüzde büyük bir sinerji fırsatını karşımıza çıkarıyor. Bu fırsatı değerlendirmek öncelikli hedefimiz” ifadelerini kullandı.