Yeni teknolojilerle kalbe müdahale

Uzun yıllar önce kalbi besleyen damarları balonla açarak başlayan serüven; bugün kalbi besleyen damarlara eriyebilen stentlerin konulmasına, kalpteki deliklerin ameliyatsız kapatılmasına ve sonunda kalp kapaklarının ameliyatsız olarak değiştirilmesine kadar uzanan bir noktaya geldi

Günümüzde girişimsel kardiyolojik yöntemler, kalp hastalıklarının tedavisinde hızla öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda ameliyatsız tedavisi yapılamayan pek çok kalp rahatsızlığı, artık operasyona gerek kalmadan hasta için konforlu bir şekilde tedavi edilebiliyor. Girişimsel kardiyolojik yöntemler ile tedavi; hastalara cerrahiye bağlı risklerden korunmak, hastanede kalış sürelerinin azalması ve yara izi olmaması gibi pek çok avantaj sağlıyor. Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, kalp hastalıklarında girişimsel uygulamalar hakkında bilgi verdi… Uzun yıllar önce kalbi besleyen damarları balonla açarak başlayan serüven bugün kalbi besleyen damarlara eriyebilen stentlerin konulmasına, kalpteki deliklerin ameliyatsız kapatılmasına ve sonunda kalp kapaklarının ameliyatsız olarak değiştirilmesine uzanan bir noktaya gelmiştir. Ameliyatsız yapay kalp takılması da gündemdedir. Ayrıca birçok çarpıntı; artık yakma ya da dondurma gibi damardan girilerek uygulanan yöntemlerle, hastanın hastanede yatmasına bile gerek kalmadan tedavi edilebilmektedir. İlaçlarla kontrol edilemeyen hipertansiyon da damardan girilip böbrek damarlarının sinirleri yakılarak ya da şah damarından uyaran pillerle tedavi edilebilir hale gelmiştir.

GİRİŞİMSEL YÖNTEMLERLE KAPAK DEĞİŞİMİ
Aort kapağı, kalpten çıkan ana damarın ağzındaki kapaktır. Yaşla birlikte bu kapakta kireçlenme görülebilir ve kapak iyi açılıp kapanamaz. Tıpta devrim niteliğinde değerlendirilebilecek olan TAVI yöntemiyle, ameliyat şansı olmayan ya da ameliyatla kalp kapakçığının değiştirilmesi yüksek riskli olan hastaların aort kapağının içine ameliyatsız kateter yardımıyla yeni kapak konulur. Bu yöntemle, göğüs açılmadan kapak değişimi sağlanır. Aort kapağındaki kalın kireç tabakaları arasından telle geçilerek yeni kapak yerleştirilir. Hasta iki-üç günlük bir istirahatin ardından iş ve sosyal yaşamına dönebilir. Güvenilirliği kanıtlanmış bu yöntem sayesinde, geçmişteki cerrahi yöntemlerde kullanılan metal olmayan kapakların bozulması sorununun önüne geçilmektedir. Ameliyatsız aort kapağı değişimi yöntemi; ameliyat şansı olmayan, yüksek riskli hastaların yanı sıra daha önce bypass olmuş ve orta riskli hastalara da uygulanabilmektedir. İşlemlerden alınan sonuçlar son derece başarılıdır. Göğüs kafesi açılmadığından, hastalar için oldukça konforlu olan bu işlem sayesinde hastaların yaşam süreleri uzamaktadır. Hızla ilerleyen teknoloji, daha kolay takılabilen ve daha güvenilir yeni kapaklar bulma yolundadır. Bu anlamda neredeyse 20’ye yakın yeni kapak modeli geliştirilmiştir. Ancak bunlardan birkaçı halen uygulamada ve güvenle kullanılabilir durumdadır. Aort kapağının ameliyatsız olarak değiştirilmesi yönteminin, gelecekte aort kapağı değişmesi gereken her hastaya yaygın olarak uygulanması beklenmektedir.

KALP KAPAKÇIKLARINDAKİ DARLIKLARIN BALONLA AÇILMASI
Bu işlem yine bacak atardamar veya toplardamarlarından girerek kalp kapakçıklarının balonla genişletilmesi için uygulanır. Tüm kapaklara uygulanabilmekle birlikte bugün daha çok sol kulakçıkla sol karıncık arasındaki mitral kapak, sağ karıncıktan akciğere giden ana damarın ağzında yer alan pulmoner kapak ve TAVİ işlemi öncesi sol karıncıktan çıkan aort ana damarı ağzındaki aort kapağı darlıkları için uygulanır.

SOL KULAKÇIK VE SOL KARINCIK ARASINA ÖZEL BALON UYGULAMASI
Yıllar önce romatizma ve romatizmaya bağlı kapak hastalıkları çok sık görülmekteydi. Romatizmaya bağlı olarak ortaya çıkan kapak hastalığı, mitral kapak darlığıdır. Romatizma, kapağın yapraklarını tuttuğu zaman yapraklar yapışmakta ve kalınlaşarak kireçlenmektedir. Bu işlemde çok ağır ve kireçli olmayan, balonla kolayca açılabilecek kapaklar seçilmektedir. İşlem sırasında kalbin sol kulakçığına bacak toplardamarından girilmekte, anjiyo yapar gibi kalbin sol kulakçığına ulaşılarak sol kulakçık ve sol karıncık arasındaki kapak özel bir balonla genişletilmektedir. Bu yöntemde uygun hasta seçerek uzun vadeli ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.

AKCİĞER ATARDAMARININ AĞZINDAKİ KAPAĞIN BALONLA AÇILMASI
Bu yöntemle, akciğere giden atardamarın başındaki kapakta doğuştan darlık olan hastaların bacak toplardamarından girilerek kapağa ulaşılmakta ve o bölgede balon şişirilerek kapak açılmaktadır. Böylece uzun süreli ve başarılı sonuçlar alınabilir.

MİTRAL KAPAK YETERSİZLİĞİNDE MANDAL UYGULAMASI
Bu işlem, kalpteki sol kulakçık ile sol karıncık arasında bulunan mitral kapağın yetersizliğini tedavi etmeye yöneliktir. Mitral kapaktan kan kaçağı olması durumunda kateter yardımıyla anjiyo gibi kalbe girerek kapağın yaprakçıkları mandalla tutturulur. Böylelikle, kapak küçültülür ve kan kaçağı ortadan kaldırılır. Ameliyat şansı olmayan hastalarda bu işlem uygulanmadığında kan kaçağı devam eder ve hastanın durumunda kötüleşme görülebilir.

BÖBREK DAMARI SİNİRİNİN YAKILMASI

Dirençli hipertansiyonu olan hastalarda, radyo dalgalarıyla böbrek damarının sinirini yakarak tansiyonu kontrol etmek mümkündür. Bu işlemde, damarın etrafında spiral şeklindeki sinirler, böbrek damarına kateterle girilerek çok düşük enerjiyle damara zarar vermeden yakılır. Önce sol böbreğe, sonrasında sağ böbreğe girilir. Bu yöntem sadece üçten fazla ilaçla tansiyonları kontrol altına alınamayan, böbrek damarları sağlam ve ciddi bir böbrek rahatsızlığı bulunmayan hastalara uygulanmaktadır. İşlem sonrasında hastaların tansiyonları zaman içerisinde düşer ve aldıkları ilaç sayısı azalır.

VÜCUTTA ERİYEBİLEN STENT DÖNEMİ
Geçmişte sadece daralan damarları balonla açma olanağı vardı. Bu dönemde yırtılmalar olabildiği gibi, açılan damarlar da erkenden tekrar tıkanırdı. Şimdi ise damarların tekrar daralmasını önleyen, stent olarak adlandırılan ilaç salan metal kafesleri yerleştirilerek çok daha iyi sonuçlar alınmakta ve ameliyata seçenek oluşturmaktadır. Ayrıca damar içine konulan minyatür cihazlarla, damar içi ve duvar ultrasonla da incelenebilir. Bu konudaki en yeni gelişme ise, daha önce kullanılan metal stentlerin yerine işlevini gördükten sonra tamamen eriyen stentlerin kullanıma girmesidir. Böylece vücutta bir süre sonra metal kalması söz konusu olmamaktadır. Eriyen stentlerin sonuçları metal stentler kadar başarılı görünmektedir.

METAL KAPAK KAÇAKLARINA TIPA
Kalp kapakları metal kapaklarla cerrahi olarak değiştirildikten sonra bazen, kapakların dikildiği yerlerin kenarlarından ayrılmalar olabilir ve ayrılan yerlerden geriye doğru kan kaçar. Bu durumu engellemek için son yıllarda paravalvüller kapatma işlemi ile kaçaklar kapatılmaktadır. İşlem sırasında, kalbin içine ameliyatsız girilmekte, üç boyutlu ekokardiyografi ile deliğin yeri bulunduktan sonra delikten telle geçilip telin üzerinden bir tıpa gönderilerek, kapağın kenarındaki yarık kapatılmaktadır. Böylece kapaktaki kaçak ortadan kalkar ve hastanın normal yaşantısına dönmesi sağlanır.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir