Kendinizi yataktan çıkmaya, uykunuzu tamamlamaya hazır hissettirdiğini düşündüğünüz erteleme süresi size yarardan çok zarar sağlıyor. 10-15 dakikalık ekstra zamanın sizi gün içerisinde daha yorgun hissettirmesinin yanı sıra uyku döngünüzü de derinden etkiliyor. Çünkü beyniniz ilk uyanmanın ardından tekrar uykuya dalarak yeni bir döngüye giriyor ve bu döngü sadece 10-15 dakika sürerek tüm sisteminizi şaşırtıyor.
Perdelerinizin sıkı sıkıya kapalı olduğu, hiç ışık almayan ve ışık bulunmayan bir odada uyanmaya çalışmayın. Dinç bir biçimde uyanabilmenin anahtarlarından biri de güneş ışığının yüzünüze vurması ya da gözünüzü açar açmaz ışıkları açmanız. Vücudunuz ışığı gördüğü anda uyku hormonu olan melatonini salgılamayı durduracak ve uyanmanız gerektiğini anlayacak.
Araştırmalar, yetişkinlerin %78’inin daha yataktan çıkmada elektronik cihazlarına ellerinin gittiğini ve günün ilk kontrollerini burada yaptıklarını ortaya koyuyor. Birçok başarılı kişinin maillerini evden çıktıktan bir süre sonra kontrol ettiğini söylediğini düşünürsek; siz neden bunu yapamayasınız?
Sizi bekleyen koca günü yataktan fırlayarak karşılayamazsınız, en azından vücudunuz bunu yapamaz. Uyanır uyanmaz yataktan fırlamak, zıplamak kaslarınıza zarar verebilir. Yatakta birkaç dakika yapacağınız esneme hareketleri bedenen ve zihnen uyanmanıza yardımcı olacaktır.
7-8 saatlik uykunun ardından vücudunuz tamamen kurumuş hale geliyor. Başucunuza bir bardak su koymayı ve sabahları ilk iş bunu içmeyi alışkanlık haline getirin. Bu alışkanlıkla bedeninizin güne daha verimli başlamasını sağlarken, zihniniz de daha açık olacağı için daha iyi düşünebileceksiniz.
Koşturarak güne başlamak yerine ofise gitmeden en az 10 dakikanızı kendinize ayırın. Bu sırada en sevdiğiniz kahveciye uğrayabilir, yürüyüş yapabilir, gazetenizi okuyabilirsiniz. Bu kısacık zaman ofise daha mutlu bir yüzle girmenizi, rahatlıkla masanızda oturup işlerinize konsantre olmanızı ve stresli durumlarda bile pozitifliğinizi koruyabilmenizi sağlayacak.
Uzun zamandır yazdığımız sağlık yazılarında kahvaltının öneminden hep bahsettik. Bizden önce de annelerimizin öğütleriyle “günün en önemli öğününün kahvaltı” olduğunu siz biliyordunuz. Kahvaltı, iyi hissetmenizi, enerjik olmanızı sağladığı gibi; günün geri kalanında alacağınız kalorileri de kontrol ediyor. Kahvaltı etmeyen kişiler genellikle akşam saatlerinde inanılmaz bir açlık hissiyle başbaşa kalıyor.
“Sağlam bir kahvaltı nasıl olur?” diye soracak olursanız; uzmanlar içerisinde protein olan her kahvaltının gerçek bir kahvaltı olduğunu söylüyorlar.