İstanbul’u Tepeden İzleme Fırsatı Bulabileceğiniz 8 Manzaralı Yer

Konser haberleri, sezona iddialı başlayan  sanat galerileri ve film festivalleriyle İstanbul hareketli zamanlarına  geri döndü. Bildiğiniz gibi bu sonbahar ve kış sezonun da İstanbul en sevilesi zamanlarını yaşıyor. O söyleşi senin bu konser benim diyerek şehrin trafiği ve gürültüsü tam bu mevsimde unutuluyor.

Hatırlatmakta fayda var ki bu listede ki tepeler bir çoğumuzun bildiği gibi Naif Baba Tepesi, Nakkaş Tepe, Yuşa Tepesi, Çamlıca Tepesi gibi Yeşilaçam’a çokça konu olmuş ve artık herkesin bildiği o tepelerden değil. Bu listede ki tepeler bambaşka güzel tepeler.

Tarihi yarımadayı bir de tepeden izleyin: Büyük Valide Han

Fotoğrafçıların en son gözde yeri olan Eminönü’ndeki bu han size hem mis gibi tarihi yarımada, hem Galata hem de Boğaz manzarası vadediyor.17. yüzyılda Kösem Sultan tarafından yaptırılan bu kocaman handa yan yana dizili, irili ufaklı, tarih kokan birçok dükkan var. Gitmişken onlara da göz atmayın unutmayın.

İstanbul’un en yüksek noktası: Aydos Tepesi

İstanbul’un en yüksek noktası olan  Aydos tepesinden  bırakın İstanbul’u adaları bile görebilirsiniz. Bu sebeple gün batımları, gün doğumları için mükemmel bir yer.Bu tepeye çıkmak meşakkatli bir yol olsa da zirvede göreceğiniz manzara buna değecektir. Gitmişken tepenin zıttı istikametinde yer alan Aydos Göleti’ni de görmeyi unutmayın!

Galata Kulesi

Sonbahar, İstanbul, manzara kelimelerinin toplamıdır Galata Kulesi. Her zaman olduğu gibi bu sonbaharda da Galata Kulesi’ne çıkılır ve o büyüleyici tarihi yarımada manzarasına doyulur.Galata’nın eşsiz arnavut kaldırımlı sokaklarını gezmeyi de unutmayın!

Böyle bir manzara saatlerce izlenebilir: Ulus Parkı

Şehrin en havalı, yeşili bol semtlerinden biri de Ulus! Şehirde nefes alabileceğimiz, Boğaz’a tepeden bakabileceğiniz en klas noktasıysa Ulus Parkı.Özellikle akşam saatlerinde buraya gittiğinizde göreceğiniz manzara nefesinizi kesebilir.

 Fetih Paşa Korusu

Üsküdar’dan Kuzguncuk’a uzanan bu devasa koru, manzara fotoğrafları ve yürüyüş için ideal. Korunun  dingin, huzurlu havasıysa bütün haftanın stresini almaya yeter.Üstelik korunun içindeki tesislerde manzaraya karşı eşsiz bir kahvaltı yapabilirsiniz.

Temiz havanın tadını çıkarmalık: Mihrabad Korusu

 Bir çok şaire ve yazara ilham kaynağı olan bir diğer eşsiz manzaraya sahip tepemiz ise boğaz’ın kıyısındaki en sevimli semtlerden biri olan Kanlıca’daki Mihribad Korusu. Boğaz’a başka bir açıdan bakabileceğiniz bu koruda temiz hava ve ucu bucağı olmayan yeşillik ve yürüyüş yapmayı severler için uzunca bir yürüyüş parkuru da var.

Mavinin birleştiği yer: Yoros Kalesi

Hafta sonu oldu mu şehirden kaçmak ama çok da uzaklaşmak istemeyenler için, Balıkçı teknelerinin, deniz kokusunun, yeşilin bolca olduğu ve mavinin birleştiği küçük bir sahil kasabası Anadolu Kavağı tam sizlik!

Leb-i derya balık restoranlarında oturup mezeye doyabilir, minik meydanında gezebilir, sonrasında manzarasıyla haşır neşir olacağınız Yoros Kalesi’ne çıkabilirsiniz. Bu Doğu Roma’dan kalma kaledeki manzaranız; beton ve gökdelenden çok mavi ve yeşil olacak bir de yeni köprü tabii.

 Süleymaniye Camii

Önce, Sultanahmet’ten Beyazıt’a kadar yürüyüş yapılır, İstanbul Üniversitesi etrafında şöyle bir tur atılır, Erzincanlı Ali Baba’da kuru fasulyeye doyulur sonra Mimar Sinan’ın şaheseri olan Süleymaniye’ye gidilir. Caminin arka avlusundaki manzara ise Büyük Valide Han’ın çatısındaki manzarayı aratmıyor.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir